20. yüzyılın başlarında, birçok bilim insanı bir ölüm ışını icat etme yarışına başlamıştı.1924’te İngiliz mucit Harry Grindell Matthews, İngiliz Hava Bakanlığı’na uzak mesafedeki uçakları düşürecek, ölüm ışını adını verdiği şeyi satmaya çalışıyordu. Ancak işleyen bir model üretememiş veya orduya gösterememişti.
Yine de bunun haberi Amerikalı mucit Edwin R. Scott’ın bir ölüm ışını geliştiren ilk kişi olduğunu iddia etmesine neden oldu. Ardından ölüm ışını makinesi icat ettiğini iddia edenlere 1934’te İspanyol mucit Antonion Longoria dahil oldu. Ancak hiçbiri başarılı olamamıştı. Böyle bir cihaz için en ayrıntılı çerçeveyi sağlayan kişi, ünlü mucit ve elektrik mühendisi Nikola Tesla ( 1856-1943) olacaktı. Bugün akla ölüm ışını dendiği zaman gelen tek kişi odur.
1934’te Time Magazine ile yaptığı bir röportajda Tesla, 400 km mesafedeki uçak filolarını veya tüm orduyu yok edebilecek bir “teleforce” (veya yönlendirilmiş enerji) silahı kavramını açıkladı. Ancak diğer bir çok kişinin aksine Tesla bu cihazı farklı amaçlarla yaptığını da sözlerine ekleyecekti. O, buluşunun uygulamalarının barışçıl olabileceğini umuyordu.
Aslında, bu yeni cihaz Tesla’nın yaşamının son on yıllarına hükmedecekti. Tesla, ölüm ışınının işe yaradığına dair hiçbir zaman fazla kanıt sağlamadı. Ama kimse bu fikri de tamamen reddedemezdi. Sonuçta bahsedilen kişi Tesla’ydı
Tesla, o sırada ABD Savaş Departmanı ve birkaç Avrupa ülkesinin ilgisini cihaza çekmeye çalıştı. Ancak hiçbiri onu inşa etmek için Tesla ile sözleşme yapmadı. Tesla ölüm ışını hakkındaki detayları 1935’te Liberty Magazine’de çıkan bir yazısında açıkladı. Üstelik 1937’de Yugoslavya Büyükelçiliği’ndeki bir toplantıda Tesla bir tane inşa ettiğini de söyledi.
Açıklamalarına göre cihaz, bir binanın tepesine monte edilecekti. Bu silah savunma amaçlı kullanılacaktı. Çünkü onu kullanan herhangi bir ulus 322 km’ye kadar her türlü saldırıya karşı dayanıklı olacaktı. Yani bu ışın bir nevi kalkan görevi yapacaktı.
İddiasına göre bu silah, yoğunlaştırılmış ve sıkıştırılmış bir elektrik ışınını çok uzak mesafelere yöneltme becerisine sahip idi. Uzun mesafedeki bu başarısıyla adeta elektrikten bir duvar örerek orduları durduracaktı. Bu sayede de ülkelerin sınırlarının askeri yöntemlerle aşılmasının önüne geçilmesini sağlayacaktı.
Tesla hayatının son döneminde, borçlardan kaçmak için otellerde yaşamaya başlamıştı. Tesla’nın yeğeni Sava Kosanovich, söyleşi için iki bilim editörüyle Tesla’yı New Yorker Oteli’nde ziyarete gittiğinde tarih 7 Ocak 1943’tü. Ancak ne yazık ki Tesla’yı odasında ölü bulacaklardı. Ölüm sebebi ise kalp yetmezliği idi.
Tesla’nın öldüğünü öğrenen FBI, Sovyetlerin eline geçmemesi için Tesla’nın bütün çalışmalarına el koydu. Ayrıca, Tesla’nın makalelerini New York’ta bir depoda 50 adet kutuda sakladığı ve bu kutulardan birinin Grosvernor Clinton Otel’ine emanet olarak bırakıldığı istihbaratı da aldı. Bu oteldeki kutuda kablosuz enerji aktarımı ve ölüm ışınıyla ilgili çalışmaların da olduğu iddia edilmektedir. Yine iddiaya göre, bu belgelere savaş amacıyla onları isteyen ABD ordusu tarafından el konulmuştur.
Tam olarak bilmiyoruz. Ancak kimileri bunun olası olduğunu düşünüyor. Ama Tesla bir ölüm ışını yarattıysa ve kimse onu almadıysa, nereye koymuş olabileceğine dair hiçbir ipucu yok. Ayrıca bunu asla halka göstermemesinin bariz bir nedeni de yoktu.
İkinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra Soğuk Savaş hızlanacaktı. Amerikan askeri liderleri, Sovyetler Birliği’ne karşı üstünlük sağlama çabasındayken akla Nikola Tesla’nın adı gelecekti. Detaylar çok belli olmasa da bir ölüm ışını inşa etmek için çok gizli bir askeri operasyon başlattılar. Görünüşe göre başarılı olamadılar. Ancak bu konuya ilgileri asla azalmadı.
İlerleyen süreçte, Japonya ve Almanya dahil olmak üzere birçok ülke bu silahı üretebilmek için milyarlarca dolar harcadı ancak silahı üretmek mümkün olmadı. Belki de Tesla bunu asla yapmamıştı. Sonuçta Tesla, hayatının büyük bir kısmında akıl sağlığı sorunları yaşadı.
Daha sonraki yıllarda, bir ölüm ışını inşa ettiğini iddia ettiği sıralarda, durumu hızla kötüleşiyordu. Aslında ölüm ışını, yarattığını iddia ettiği ancak asla üretmediği tek buluş değildi. Onun bazı buluşları sadece zihninin derinliklerinde saklıydı.
Ancak yine de insanlığın Tesla’yı haklı çıkartma çabası bilimsel çalışmaları hızlandırdı. Lazer silahları ve sonik silahlar gibi pek çok şey, Tesla’nın ölümünün ardından icat edildi. Ancak şu an kadar kimse Tesla’nın ölüm ışını adı verilen silahını geliştiremedi. Yani gizem henüz çözülmedi. Bu nedenle de bu fikir hala bir çok bilim kurgu filminin yanısıra komplo teorilerini de beslemeye devam ediyor.
-matematiksel
İhbar Hattı
