BU PROJE ÜLKEYİ KARIŞTIRABİLİR!

Medyada yer alan haberlere göre, Akdeniz Üniversitesi’nin dünyaca ünlü organ nakli uzmanlarından  Prof. Dr. Ömer Özkan, Amerika’da başlayan bilimsel çalışmalara destek vermek üzere, “Hayvandan insana organ nakli çalışmalarına başlayacaklarını müjdeledi.

Şüphesiz bilimsel olarak çok önemli bir adım.  Zaten sayın hocamız, Türkiye’de ilk kez çift kol, yüz ve rahim naklini gerçekleştiren ekibin lideridir. Hayvandan insana nakiller konusunda da ABD’deki meslektaşlara şık çalımlar ve goller atacağına inanıyorum.

Ama işin toplumsal boyutu biraz riskli gibi. Çünkü, ilk etapta "Bana eşşek pipisi takın" diyen binlerce kişinin sıraya girme ihtimali var. Ne de olsa, dünyaya, ‘Kamatullah’ gibi bir penil ölçü birimini kazandıran bir neslin torunlarıyız. Millet olarak ezelden beri böyle bir hayalimiz var.  (Kamatullah’ın ne olduğunu merak edenler internete bakabilir)

Ayrıca AÜ’deki bu çalışmaların başarıya ulaşması halinde, ‘Zenci poposu’ taktırmak isteyen hırslı bir dişi kesim de çıkabilir ki, buna da şüphe yok. Giyinip, süslendikten sonra hemen boy aynasına koşturup, "Ay arkadan nasıl gözüküyorum" bahanesiyle popolarını usun süre keyifle inceleyen bu grup, indirim yapan markete dalar gibi AÜ organ nakli birimine giriş yapabilir.

Düşmanlarını ısırmak ve sokmak için yılan dişi, akrep kuyruğu ve eşine azap çektirmek için tırtıllı uğur böceği pipisi ile hastalanmamak için köpek balığı yüzgeci nakli yaptırmak isteyenler de çıkacaktır, bu olasılıklar da yabana atılmayacak derecede gerçekçi.

Hali hazırda çok sevdiği köpeğine benzemek için, it kadavrasından ağız, burun ve göz çevresi nakli talep eden bir kesim de sırayla girebilir. Bu kesimin hayvanlara duyduğu sevgi ve ilgi, bir zamanlar toplumumuzda, “Bunlarda kedi-köpek cini var” şeklinde yorumlanırdı. Ancak bu batıl yaklaşım artık yerini sevgiye bıraktı (İstisnalar kaideyi bozmaz) gibi. Günümüzde insanımızın sokaktaki dostlarımıza sahip çıkma gayretleri yüreklere su serpiyor. Ne de olsa, tarihimizde, ‘Hayırsız Ada’ gibi yüz kızartan bir olay var.

Elbette bu durumda çok çeşitli fanteziler geliştirme ihtimali olan bir kesimden de bahsetmeden geçemeyiz. Burada büyük risk taşıyan 'Zoofilleri' ilk sıraya koymak gerekiyor. Çünkü hayvanlara cinsel ilgi duyan bu kesimin sapkınlıkları en küçük bir uyarıda dahi tetiklenebilir. Örneğin taktırdığı eşşek veya ceylan gözüyle baygın baygın bakan bir kadın, ayarsız bir zoofilin tecavüz girişimine maruz kalabilir. Aynı risk, eşşek pipisi takılmış bir erkek için de geçerli. Bu kişi de, bir kadın zoofilin hedefine oturabilir.

Bu konunun bir de siyasi boyutu var kuşkusuz ki, bana göre bu çalışmanın sonuçlarına yönelik en büyük talepler bu kesimden gelebilir. Onlarca yıl önce ‘onurlu, düzeyli ve dürüst siyaset yapmak büyük önem taşırken günümüzde bu önemli özellik paspas edilmiş durumda. Özellikle, kendisine ‘Duygusal’ hedefler koyan bir siyasetçi grubu var ki, bunlar makam sahibi olmak ve bu yolla hedeflerine (!) ulaşmak için her türlü omurgasızlığı yapmaya hazır. İşte bu kişiler kuşkusuz, AÜ’deki bilimsel projenin ulaşacağı sonuçlardan yararlanabilmek için ısrarlı taleplerde ve başvuruda bulunabilirler.

Şöyle ki; Malumaliniz olduğu üzere, hayvanlar dünyasında ‘Omurgasızlar’ diye tanımlanan bir grup var. Bu grubun bedeninde kıkırdak veya kemik bulunmuyor. Bunların omurgasız olması, doğada ciddi avantajlar sağlıyor. Elbette dezavantajları da var. Ama en azından hedeflerine ulaşmak için istedikleri gibi manevra yapabiliyorlar. Hatta çoğunun nefes almasına bile gerek yok, Bu hayvanlara en iyi örnekler olarak, hamam böceği, örümcek, sivrisinek ve solucan gösterilebilir.

“Peki bu durumun AÜ’deki projeyle ilgisi ne” diye sorabilirsiniz. Hemen cevap vereyim; AÜ’deki bu projede omurgasız yaşamın sırları ortaya konulabilecek ve bu bilimsel gelişme sayesinde gözü makam ve paradan başka bir şey görmeyenlere omurgasından kurtulma imkanı doğacaktır. Elbette böylelikle bu kişilerin başarı merdivenlerini hızlıca çıkabilmelerinin önü açılacaktır!

Ama yine de omurgalı olmanın, vatan ve millet için çalışmanın erdemi, elde edilecek tüm duygusal gelirlerden çok daha yüksek olacaktır, bunu da vurgulamakta fayda var. En azından bu milletin önemli bir kesimi için…

Esen kalın…