Jan Paçal
  Güncelleme: 14-02-2020 12:31:00   14-02-2020 04:30:00

CEHENNEMİN KAYIP TAPUSU

Geçtiğimiz günlerde yaşanan olaylar ister istemez  Protestan mezhebinin kurucusu Martin Luther’le ilgili tarihi (!) bir olayı getirdi aklıma.

Sizinde bildiğiniz hikayeyi sil baştan anlatmadan önce Luther'in satın aldığı tapu şimdilerde nerelerde. Kimlerin elinde? Cehennemin tapusu kayıp mı oldu? O tapu bir Kayserilinin eline nasıl geçti? Sorularına cevap bulmadan bakalım neler olmuş o ilginç zaman diliminde.

Görmüş olduğunuz belge ile günahlarınız affediliyor ve cennete girebiliyorsunuz. Bu belge Orta Çağ Avrupası’nda papa tarafından satılıyordu. Bu belgeye endüljans deniliyordu ve bir nevi cennet tabusuydu endüljans kağıdı. Harcamaları artan Katolik kilisesi yayınladığı bir bildiride halkın kiliseye bağışta bulunması gerektiğini duyurdu; böylece halk günahlarından arınacaktı.

Yozlaşmış Katolik kilisesi  papazları Orta Çağ Avrupası’nda o kadar zıvanadan çıkmıştı ki, utanmadan fakir ve cahil halka cennet tapusu satmaya başlamışlardı. Sözde bu kağıt ile cennetten toprak alabilecekti halk.

Satışlar o kadar iyi gidiyordu ki, kilise bir anda zenginleşmiş, kasaları para dolmuştu. Yokluk ve açlık içinde kıvranan halkı bu şekilde kandırmak süratiyle edindikleri kirli paralarından dolayı utanmıyorlardı. Fakat onarın oyununu zekasıyla bozacak adamın ortaya çıkmasına az kalmıştı.

Bu kepazeliğe daha fazla dayanamayan Martin Luther cennetten toprak alınmayacağını, kilisenin iyice yoldan çıktığını, bu yapılanların iğrenç bir kandırmaca dan başka bir şey olmadığını anlatmaya çalışıyordu halka. Martin Luther derhal mahkemeye çıkarıldı.  Din tüccarlarının elinde adeta bir oyuncağa dönen yargının karşısında Martin Luther, din bezirganlarının kuklası olan sözde hakimlere şöyle hitap etti:

‘’Ahaliyi yalanlarınızla kandırıyorsunuz. Cenneti para ile satıyorsunuz. Neden cehennemi satmıyorsunuz?

Hakim bu kafa tutan sözlere derhal karşılık verdi:

‘’ Cehennemi satmak mı? Cehennemi kim satın alacak ki?

İşte tam o an Martin Luther keskin zekası ve cesaretiyle cevap verdi:

‘’ Parası neyse ben satın alırım cehennemi.’’

Mahkemede bulunanlar buna güldüler önce. Bu adam neler diyordu böyle? Cehennemi almak ne saçmalıktı.

Yargıçlar Martin Luther’e ‘’Tamam dediler, madem bu kadar istiyorsun al cehennem senin olsun, para falan istemez.’’ Böylece cehennem M. Luther’e bedavaya verildi.

Mahkeme bitti ve M. Luther dışarıya çıktı. Herkes mahkemeden çıkan sonucu merakla beklerken, Luther onu bekleyen kalabalık halka en gür sesiyle seslendi:

‘’ Ey ahali! Dikkatle dinleyin! Ben bugün mahkemeden cehennemi satın aldım. Aldığım bu cehenneme kimseyi sokmayacağım o yüzden artık korkmanıza gerek yok.’’

Halkta cehennem korkusu kayboldu, kilise baskısından kurtulan halk özgürlüğe giden yola girmiş, bu pratik zeka hamlesiyle aydınlanma çağı başlamış oldu.

Üzerinden yüz yıllar geçen bu olayın ardından Hıristiyanlık ışıl  ışıl  ışıldar,, bu dine mensup ülkeler yükselir iken İslam tam tersi yönde karanlığa doğru gerilemeye başlamış.

Dünyada bir 'tuğla' karşılığında Cennet'ten 'ev' verilir olmuş

Durum fantastik olduğu kadar yüksek önemde ciddi iken olaya fıkra gibi devam edelim;

Tüm bu gelişmeler üzerine bir Kayserili Vatikan'ın yolunu tutmuş.

Papa’ya:

– Bazı Müslümanlar cehennemlik olduğu için, demiş, Cehennem'in tapusunu şimdiden almak istiyorum.

Papa, yüzyıllar önce Luther'e verdikleri Cehennem Tapusu'nun bulmak için adamlarını görevlendirmiş. Tapu hiçbir yerde bulunamamış ama yenisi hemen icat edilmiş. Kayserili hatırı üç beş dünyada sayılacak kadar büyük bir ödeme yapmış Vatikan'a. Papa bu Müslüman Kayserilinin durduk yerde kasalarını doldurmuş olmasından mutluluk duymuş. Bir Müslüman'ın Cehennem Tapusu ile ne işi olabileceğini ise pek takmamış kafasına. "Cehennemin Tapusu'nu Müslüman Alemi'ne nasıl da kakaladık" diye de gülüşüp durmuş tüm Vatikan.

Cehennemin Tapusu'nu eline geçiren Kayserili hemen zengin Hıristiyanlara yönelik bir reklam kampanyasına girişmiş.

 – Cehennemin tapusu bende. Cehenneme girmek istemeyenler, benden belge alabilirler.

Kayserilinin elindeki fermanı gören Hıristiyanlar, cehenneme kabul edilmeyeceklerine ilişkin belge satın almaya başlamışlar. Kayserili Vatikan'a ödediği parayı kısa sürede çıkarttığı gibi ciddi bir servette koymuş üzerine. Ancak durumdan Vatikan rahatsız olmuş, hem gelir kaynaklarına kıran girmiş hem de kiliseler boşalmış. Duruma yeniden el koymak isteyen Papa, Kayserilinin ayağına kadar gitmek zorunda kalmış.

– Al şu verdiğin parayı, ver cehennemin tapusunu

Kayserili;

– Ben cehennemi sattım, demiş. Geri almak için çok para gerekli.

...  3 nokta

Hikayenin gerisini istediğiniz gibi tamamlayabilirsiniz.

Ve yeniden ciddileşip Luhter'in sözleri ile noktalayalım okumamızı;

“Ya kardeşçe yaşamayı öğreneceğiz ya da aptallar gibi hep beraber yok olacağız.”

“Dünyayı değiştirmek istiyorsanız, elinize kaleminizi alın ve yazmaya başlayın.”

” İnsanoğlunun kalbi bir değirmen taşıdır; oraya öğütülecek bir şey koymazsanız kendi kendini öğütür.

” Düşüncelerden vergi alınmaz.”

” Yalan kartopuna benzer, yuvarlandıkça büyür.”

“Aya nişan al, ıskalarsan yıldızları vurursun.”

“Her şeyin sonunda düşmanlarımızın sözlerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız.”

“Çocuklar, ırk ve din bilmezler, insan ayrımı yapmazlar. Ölçütleri sâdece sevgidir. Nefreti, büyüklerden öğrenirler.”

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI