gaziantep escort
Metin Gülbay
  03-12-2022 08:24:00

KENDİNİ SARAYA KAPATAN İLK SULTAN FATİH'TİR

Sarayda bir elçinin kabul merasimi


İstanbul'u aldıktan sonra Fatih unvanını alan 2.Mehmed'in Osmanlı sisteminde yaptığı değişiklikler yalnızca Fatih Kanunnameleriyle sınırlı değildir, ki zaten o bile başlı başına köklü değişiklikleri kapsar. Fatih'in kanunnameleri "o zamana dek yürürlükte olan ancak derlenmemiş olan örfī ve şer'i kurallar dayanak alınarak oluşturulmuştur...  tamamının uydurma olduğu yahut bir kısmının sonradan eklenerek 2.Mehmed'e yakıştırıldığı yolunda eleştiriler yapılsa da dönemin Osmanlı vakayinamelerinde kanuna dair yapılan atıflar ve eserin yeni bir nüshasının keşfedilmesi kanunun 2.Mehmed devrinin son zamanlarında Karamanī Mehmed Paşa'nın sadrazamlığı döneminde derlendiğini göstermektedir. Fatih, devlet teşkilatında yeni düzenlemelere olan ihtiyacın tesiriyle, kanunlar koydu ve bu arada tımarlara ait birçok hususu da yeniden tanzim etti. Fatih'in bu yolda ilk yaptığı iş payitahttaki dirlik defterlerine yalnız sipahilerin adını kaydettirmeyip, bu defterlere dirlik gelirlerinin ve beratlarının kopyasını yazdırmak olmuştur." 3

Alıntıda geçen örfī ve şer'i hukuk sözcüklerini açıklayalım önce. "Tarihi kaynaklarda örfi hukuk terimine ilk defa Fatih döneminde rastlanmaktadır. Bu dönemin tarihçisi Tursun Bey şer’i hukukun yanı sıra örfi hukukun varlığından söz etmektedir. Örfi hukukun sadece Osmanlı Devletine has olmayıp diğer İslam devletlerinde de var olduğu ve ortaya çıkışının çok daha öncelere gittiği anlaşılmaktadır."*

"Osmanlı hukuku çok kültürlülüğe dayanır. Şer'i ve Örfī hukuk olarak ikili bir hukuk sistemidir. Şer'i hukuk İslâm'a göre düzenlenen kanunlardır. Kaynağı Kuran, sünnet, icma ve kıyastır. Din ve yasama işleri Şeyhülislam'a aittir. Ancak Şeyhülislam'ın yargılama yetkisi yoktur. Örfī hukuk ise İslamiyet öncesinden bu yana devam eden töre kurallarının İslamiyet’e aykırı olmayacak biçimde düzenlenmesiyle oluşan kurallardır. Örfī hukuka padişahın yönetim, maliye ve ceza gibi konularda çıkarttığı kanunnameler de dahildir. Örfī kanunlar hazırlanırken İslâm hukukuna aykırı olmamasına dikkat edilirdi. Bu hukuk sisteminde yasama yetkisi padişaha aittir. Örfī konularla ilgili padişah buyrukları 'Ferman' olarak Nişancı tarafından kaleme alınırdı. Daha sonra da yine Nişancı tarafından çıkarılan fermana padişah tuğrası işlenir ve fermanın resmiyet kazanması sağlanırdı.**

Dikkat ettiniz değil mi Osmanlı sultanları yetkilerini dini otoritelere devretmiş falan değil. Sultanlar kendi fermanlarının İslâmiyet'e aykırı olmamasına çalışıyor ama kendi yasalarını uyguluyor. Zaten fermanların İslâm'a uygun olup olmadığına da onlar karar veriyor gibi bir durum var pratikte.

Bu kısa açıklamadan sonra devam edelim.

"Fatih Kanunnamesi, üç kısımdan teşekkül etmekteydi. Birinci kısım, devlet ileri gelenlerinin teşrifattaki yerlerine, padişaha kimlerin arzda bulunabileceklerine, kadıların mertebelerine; ikinci kısım, saltanat işlerinin tertibine, yani divan, has oda teşkilatına ve saray hizmetkârlarının bayramlaşma merasimlerine; üçüncü kısım ise, suçlar ve karşılıkları ile mansıb sahiplerinin gelirlerine dair bilgileri ihtiva ediyordu. Son kısımda ayrıca gayri müslim devletlerin verecekleri yıllık vergiler ile devlet görevlileri ve hanedan mensuplarına dair lâkap örnekleri bulunmaktadır." 3

Tabii Kanunnamelerin içindeki en ünlü madde kardeş katliyle ilgili olandı:

"Ve her kimseye evlâtlarımdan saltanat müyesser ola, Nizâm-ı Âlem için karındaşların katl eylemek münasiptir. Ekser ûlema dahi tecviz etmiştir. Anunla âmil olalar." 1

Çok yanlış bilinen bir şey de Fatih Kanunnamesinden önce Osmanlı'da kardeş katlinin olmadığının sanılmasıdır. Oysa Osmanlı'da bu hep vardı ancak Fatih ile bir yasaya kavuşmuş oldu.

"Bizans tarihçisi Laonikos Halkokondiles, kaynak göstermeden, babası ölünce oğlu Orhan'ın Uludağ'a çekildiğini ve sonra yanına asker toplayarak kardeşlerini alt ettiğini yazar." 2

Halkokondiles böyle yazar ama Orhan Bey'in babasının sağlığında mı yoksa ölümünden sonra mı tahta geçtiği de belirsizdir. Üstelik Selçuklu sultanları arasında da kardeş katli vardır. Kardeşi Şahinşah’ın kendisiyle taht mücadelesine girmesi üzerine Sultan Mesud onu öldürtmüştü. Tuğrul Bey de üvey kardeşi İbrahim Yınal’ı yay kirişiyle boğdurtmuştu.***

Merasimlerde yapılan değişiklikler

2.Mehmed başlattığı inşaatlarla Osmanlı Sarayının mimarisinde de değişiklikler yapmış ve bunu da kendisini gizemli bir konuma yükseltmek için kullanmıştı. Artık ortalıkta fazla görünmeyen, sadrazamın öne çıktığı, halkla bağları zayıflamış bir sultan görünümündedir 2.Mehmed.

"1478'de Topkapı Sarayı'ndaki ikinci bir inşaat döneminde yapılan mimarī değişiklikler, merāsimlerin de değişmesine yol açmıştı...

Üçüncü bir dış duvar, kapılar ve bahçelerle, yeni sahil köşkleri eklenmişti. Bu değişiklikler, sultanların kendi imajlarını iç ve dış dünyaya sundukları diplomatik merasimler dahil, saray yönetimini ve teşrifatını her açıdan etkileyen yeni bir imparatorluk imajının doğmasına yol açmıştı. 2.Mehmed'in giderek halkın önüne daha az çıkması sonucu, Osmanlı sultanı, Memlûk hükümdarlarından daha farklı, kalabalıklardan uzak, görünmeyen bir imaj edinmişti. 2.Mehmed yalnızca iki dīnī bayramda halkın önüne çıkmış ve eskisine oranla daha kalabalık bir heyet saraydan çıkarken kendisine eşlik etmişti." 3

Osmanlı'nın çağdaşı diğer büyük Müslüman devlet Memlûklardır. 2.Mehmed'in babası 2.Murad kendini Memlûklarla aynı düzeyde görmeye başlamıştı. Ancak 2.Mehmed babasını aşan bir düzeye yükseltti Osmanlı sultanını. Onlarla aşık atmayıp sistemi kendi istekleri ve amaçları doğrultusunda tasarlamaya başladı. Alıntılarda sıklıkla Memlûklarla karşılaştırma yapıldığı görülecektir, bu iki devletin aynı dönemde at koşturan eşit güçteki iki Müslüman devlet olmalarından kaynaklanmaktadır.

"2.Mehmed'in fikir babası olduğu bu değişiklikler, diğer ileri gelenlerin de hoşuna gitmişti. Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'ın oğlu Şehzade Uğurlu Mehmed, babasının sarayından kaçmış, kısa bir süre Memlûk sarayında kaldıktan sonra, 1474'te İstanbul'a gelmişti. Hem babasının sarayında hem de Memlûk sarayında merasim alaylarını seyretmiş olan şehzade, kendisini misafir edenlere, Osmanlı sarayında gördüğünün hepsinden üstün olduğunu belirtmişti.

...

Her ne kadar Topkapı Sarayı'ndaki mīmarī değişiklikler Osmanlı sultanının giderek daha az görünür olduğunu yansıtsa da, bu değişikliklerin bazıları hükümdarı hālâ dış dünyayla bağlamaya devam ediyordu. Bu açıdan yeni kapı Kahire'deki Memlûk sarayıyla benzerlikler göstermekteydi. Örneğin, Topkapı Sarayı'na eklenen üçüncü dış duvarlarda üç kule vardı ve bunların biri Alay Köşkü olarak adlandırılmıştı. Kulenin kafesli penceresi, elçilerin merasim alayının, sarayın birinci kapısına yaklaşırken geçtikleri yolu görmekteydi. Mehmed'in merasim alayını seyretmek için bu köşkü özellikle kullanıp kullanmadığını bilmemekle birlikte, sarayın betimlendiği 1596 tarihli bir minyatürde, torunu 3.Murad'ın Safevī heyetinin geçişini buradan seyrettiği anlaşılır. Bazıları 2.Mehmed döneminde yapılan diğer sahil ve bahçe köşkleri, sultanın şehir ya da deniz manzarasını seyredebileceği biçimde inşa edilmişlerdi." 3

Sadrazam öne çıkarılıyor

Fatih döneminde yapılan değişikliklerle yabancı ülkelerin elçilerinin kabulünde de birtakım değişiklikler oldu. Elçiler için yapılan merāsimler yeniden düzenlendi. Sultan artık ilk karşılaşmaya katılmıyor ancak kafesli hünkâr penceresinden olup biteni izleyebiliyordu.

"2.Mehmed'in giderek daha az görünmesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun en üst düzey yöneticisi olan sadrazamın rolünün ön plâna çıktığı yeni bir merasim düzenlemesine yol açmıştı. Elçi ile maiyeti Divan Yolu'nu ve sultanın bir olasılıkla heyetin geçişini izlediği Alay Köşkü'nü geçtikten sonra, Topkapı Sarayı'nın dış duvarlarına ulaşır, birinci kapıdan içeri alınır ve sadrazam ikinci avludaki Divanhāne'ye gelene kadar heyet birinci avluda bekletilirdi. Bundan sonra elçi Divanhane'ye doğru giderken ya galebe divanı olarak anılan bir merasimi ya da rütbesine göre değerli dokumalardan oluşan bir sergiyi izlerdi. Bazen avlunun sol iç tarafında, sultanın zenginliğini göstermek ve saray hayvanat bahçesini hatırlatmak için yabani hayvanların gezindiği görülürdü. Bazı durumlarda elçi Divanhane'ye gelir ve sadrazamın gelişini burada beklerdi.

Bu yeni merasim biçiminde sultan Divanhane'deki ilk karşılaşmaya katılmaz ama mekâna bakan kafesli hünkâr penceresinden görüşmeleri izleyebilirdi. Sultanın görülmeyeceği biçimde yerleştirilmiş olan bu pencere Memlûk kalesindeki kafesli pencereyi hatırlatıyordu. Panoramik bir görüş için yapılmadığı, 'var olan ama görünmeyen' bir sultan imajı yaratmaya yönelik olan bu uygulama, Abbasilerin Bağdat'ta kullandığına benzer bir pencereyi de anımsatmaktadır." 3

Hıristiyan elçi iskemlede, Müslüman elçi Nişancıyla aynı sedirde

Elçilerin nerede oturacakları da belliydi diyemiyorum çünkü 1500'lü yıllardan veya öncesinden bugüne ulaşmış bir kaynak yok. Yani daha önceki durumu bilmiyoruz. Ancak 1600'lerin sonlarında elçilerin saraya geldiklerinde nerede oturtulduklarını biliyoruz. Ama Müslüman devletlerin elçileriyle Hıristiyan devletlerin elçilerine aynı muamele yapılmıyordu Osmanlı tarafından.

"16.yüzyıldan önce elçilerin Divanhāne'de nasıl oturduklarına dair günümüze herhangi bir bilgi ulaşmamış olsa da, 17.yüzyıl sonlarından bir kaynak, Müslüman bir hükümdarın yolladığı elçinin, nişancıyla aynı sedirde oturduğunu belirtmektedir. Müslüman olmayan hükümdarların yolladıkları elçilerse, Divanhāne kapısına yakın, sadrazamın karşısına yerleştirilen bir iskemle üstüne oturtulurdu. Hem Müslüman, hem de Müslüman olmayan devletlerin elçilerini şereflendiren bu sistem, aynı zamanda ikisini birbirinden ayırmaktaydı." 3

Sultan ziyafetlere katılmayı da bırakıyor

"2.Mehmed diplomatik kabul merasimlerinin ardından yapılan ziyafete katılmayı bırakarak, sultanın rolünü ve imajını da değiştirmişti. Bu değişikliklerle Osmanlı uygulamaları Memlûklarınkinden iyice farklılaşmaya ve Osmanlı hükümdarının mahrem imajı giderek daha fazla öne çıkmaya başlamıştı. Bu yeni durumda elçiler sadrazamın masasına dağıtılmaktaydı. Ziyafetten sonra kısa bir dinlenme süresinin ardından, saray ağaları elçiye Divanhāne'nin yanındaki Hazine'nin kapısında hilat giydirir ve sultanı görmek üzere üçüncü kapıdaki Arz Odası'na gidilirdi." 3

Elçiye sultanın eli veya yer öptürülüyor

Osmanlı'nın garip uygulamaları da vardı. Sultanın elini veya yeri öpmek elçiler için iki seçenekti.

"1478'den sonra Osmanlılar, yabancı elçilerin kabul merasimi için, Divanhāne'nin bitişiğinde yeni bir Arz Odası yapmışlardı. 2.Mehmed'in yeniden yapılandırma girişimlerinin bir parçası olan bu yeni mekān, üçüncü avlunun girişindeydi ve sultanın özel dünyasıyla kamusal alanı birbirine bağlamaktaydı.  Bu çadır benzeri köşkün, Memlûkların büyük eyvanına benzer bir işlevi vardı ama mīmāri açıdan Memlûk kalesindeki sütunlu uzun salondan çok farklıydı. Bir kabul merasiminde elçi, Arz Odası'na sadrazam ve diğer ileri gelenlerden sonra girerdi. Elçiye, kollarına girmiş iki saray görevlisi, büyük olasılıkla saray ağası eşlik ederdi. Elçi Arz Odası'na girdikten sonra eğilerek ya sultanın elini ya da yeri öpmesi beklenirdi. Bu noktada herkes ayakta dururken elçinin oturmasına izin verilebilirdi." 3

Elden ele geçirilerek sultana ulaşan mektup

"17.yüzyıla tarihlenen bir el kitabına göre, yabancı elçinin mektubunu Osmanlı sultanına sunma biçimi Memlûk uygulamasından biraz farklıydı. Elçi mektubu kendisine en yakın oturan divan üyesine (bu çoğunlukla en düşük rütbeli vezir olurdu) verir, o da yanındaki kişiye geçirirdi. Böylece mektup, en düşük rütbeli vezirden en yüksek rütbeliye geçirilerek sadrazama ulaşırdı. Bundan sonra (sadrazam) mektubu tahtta, sultanın yanında duran yastığın üzerine bırakırdı. Bu olay sırasında mektubun yüksek sesle okunduğuna dair bir veri bulunmamaktadır." 3

Armağan sunumu da değişti

"Arz Odası yapılmadan önce armağanları hizmetkârlar yastıkların üstüne yerleştirerek sultana götürürdü. Elçi kabul merasimleri Arz Odası'ndan yapılmaya başlandıktan sonra armağanlar Arz Odası'nın penceresinin önünden geçirilir ve artık içeri getirilmezdi.

Elçiden armağanları vermeden önce ya da verdikten sonra konuşması istenebilirdi. Aksi halde Osmanlı teamüllerine göre hükümdarın önünde sessiz kalması beklenirdi. Osmanlı hükümdarlarının 1.Süleyman dönemine kadar, kimi zaman da duruma göre doğrudan, elçilere hitap ettikleri, sadrazamın da aynı şeyi yapabildiği bilinir. Gereksinime göre bazen konuşmalara bir tercüman da yardımcı olurdu. Bütün bunlardan sonra elçinin kabul salonundan çıkmasına izin verilirdi. 17.yüzyıl Osmanlı el kitaplarına göre elçi, ağalar tarafından sarayın dış avlusuna yönlendirilir ve çoğu kez burada daha başka armağanlar alırdı.

Elçiler sultanla ikinci görüşmeye nadiren çağrılırdı. Eğer elçi kabul merasiminde bir yanıt ve kendi getirdiği armağanların karşılığı olarak hükümdarına götürülmek üzere armağanlar alamamışsa, yanıtı konutunda  beklerdi.  Diplomatik görüşmeler genellikle tek bir oturumda biter ya da ev sahibi saray yöneticileri ile diplomatik temsilciler arasında bir dizi görüşme yapılırdı. Elçi çoğu kez üstlendiği görevi müzākere etmek ya da sultanın yanıtını ve hükümdarına götüreceği armağanları almak üzere saraya ya da yüksek rütbeli bir devlet görevlisinin konağına tekrar çağrılırdı. Eğer saray mensuplarıyla toplanmak üzere saraya çağrılmışsa elçinin, sultanı divana başkanlık ederken ya da halkın şikayetlerini dinlerken uzaktan izleme fırsatı olurdu. Bunun gibi önceden prova edilmeyen olaylar bile elçiyi etkileyebilmek amacıyla saray tarafından son derece ustaca plânlanırdı." 3

Osmanlı'nın İstanbul'un alınmasıyla beraber imparatorluk düzeyine ulaştığı ileri sürülür genellikle. Oysa Memlûk devletinin sınırları da çok genişti ama onlar kendilerine imparatorluk demedi. Bugünden bakılarak yapılan değerlendirmeler ile o günü anlamak biraz zor olsa da büyük bir olasılıkla İstanbul gibi bir kentin alınması ve sonrasında toprak genişlemesinin devam etmesi Osmanlılar'ın devletten imparatorluk düzeyine yükseltilmesi sonucunu getirmiş sanki. Yani Fatih kendisini Doğu Roma'nın da başı gibi görüyordu artık ama kendisine "Osmanlı şimdi imparatorluk mu oldu" diye sorulabilseydi o gün buna ne yanıt verirdi, bilinmez. Ama Fatih'in devletin yapısında gerçekleştirdiği değişiklikler de göz ardı edilmeyecek önemde, bunu da kabul etmek gerekiyor.

Ben Metin Gülbay, herkese keyifli bir hafta sonu dilerim.

KAYNAKLAR

* Osmanlı Örfi Hukukunun İslâm Hukukundaki Temelleri,  https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/184409, Adnan Koşum, Yrd. Doç. Dr.,S.D.Ü. İlâhiyat Fakültesi İslam Hukuku Öğretim Üyesi.

** https://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1_hukuku

*** https://belleten.gov.tr/tam-metin/2496/tur

1 https://tr.wikipedia.org/wiki/Fatih_Kanunn%C3%A2mesi

2 https://tr.wikipedia.org/wiki/Orhan_Gazi

3 Cihan Yüksel Muslu, The Ottomans anda the Mamluks; Imperial Diplomacy And Warfare In The Islamic World, Osmanlılar ve Memlûklar, İslam Dünyasında İmparatorluk Diplomasisi ve Rekabet, çeviri, Zeynep Rona, Kitap Yayınevi.

 

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARŞİVİ
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 29 25 1 3 64 17 78 +47
2 Fenerbahçe 29 24 1 4 76 23 76 +53
3 Trabzonspor 29 15 10 4 49 37 49 +12
4 Beşiktaş 28 14 10 4 39 32 46 +7
5 Kasımpaşa 29 12 10 7 50 51 43 -1
6 Başakşehir FK 29 12 11 6 37 33 42 +4
7 Çaykur Rizespor 29 11 12 6 33 46 39 -13
8 Antalyaspor 29 9 9 11 33 32 38 +1
9 Sivasspor 29 9 9 11 35 39 38 -4
10 Adana Demirspor 29 8 9 12 42 38 36 +4
11 Samsunspor 29 10 13 6 35 38 36 -3
12 Alanyaspor 29 8 9 12 37 42 36 -5
13 Kayserispor 29 10 10 9 36 42 36 -6
14 Konyaspor 29 7 11 11 30 41 32 -11
15 MKE Ankaragücü 29 6 11 12 34 38 30 -4
16 Hatayspor 29 6 11 12 33 40 30 -7
17 Fatih Karagümrük 29 7 14 8 33 37 29 -4
18 Gaziantep FK 28 7 14 7 31 41 28 -10
19 Pendikspor 29 6 15 8 33 61 26 -28
20 İstanbulspor 29 3 19 7 22 54 13 -32
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 26 20 5 1 61 21 61 +40
2 Göztepe 26 17 5 4 45 15 55 +30
3 Kocaelispor 26 13 7 6 39 29 45 +10
4 Sakaryaspor 26 12 6 8 39 28 44 +11
5 Bodrumspor 26 12 7 7 34 18 43 +16
6 Çorum FK 26 12 8 6 40 25 42 +15
7 Boluspor 26 12 8 6 25 27 42 -2
8 Bandırmaspor 26 11 7 8 35 21 41 +14
9 Gençlerbirliği 26 9 7 10 29 26 37 +3
10 Erzurumspor FK 26 9 7 10 25 21 34 +4
11 Keçiörengücü 26 8 11 7 24 33 31 -9
12 Ümraniyespor 25 8 11 6 28 36 30 -8
13 Manisa FK 25 6 9 10 27 27 28 0
14 Tuzlaspor 26 7 13 6 26 42 27 -16
15 Adanaspor 26 8 15 3 21 38 27 -17
16 Şanlıurfaspor 26 5 12 9 17 30 24 -13
17 Altay 26 5 18 3 12 53 15 -41
18 Giresunspor 26 2 20 4 12 49 7 -37
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 28 20 4 4 63 24 64 +39
2 Van Spor FK 28 18 5 5 45 29 59 +16
3 Bucaspor 1928 28 16 3 9 40 17 57 +23
4 Yeni Mersin İdman Yurdu 29 15 5 9 42 22 54 +20
5 1461 Trabzon FK 28 15 6 7 52 29 52 +23
6 Ankaraspor 29 13 6 10 37 25 49 +12
7 Ankara Demirspor 28 13 12 3 34 31 42 +3
8 Beyoğlu Yeniçarşıspor 28 12 12 4 33 28 40 +5
9 Diyarbekir Spor 28 11 10 7 31 27 40 +4
10 Karacabey Belediye Spor 29 10 10 9 28 26 39 +2
11 Nazilli Belediyespor 29 10 12 7 35 46 34 -11
12 Hes İlaç Afyonspor 28 8 11 9 17 27 33 -10
13 Kırklarelispor 29 8 12 9 22 34 33 -12
14 Altınordu 28 7 11 10 31 28 31 +3
15 Serik Belediyespor 29 7 12 10 22 31 31 -9
16 Zonguldak Kömürspor 28 6 15 7 27 48 22 -21
17 Kırşehir Futbol SK 29 5 18 6 26 55 21 -29
18 Bursaspor 28 4 16 8 20 47 17 -27
19 Adıyaman FK 29 3 21 5 19 50 14 -31
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 21 16 1 4 43 9 52 +34
2 Aliağa Futbol A.Ş. 22 15 0 7 38 11 52 +27
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 22 11 5 6 27 17 39 +10
4 52 Orduspor FK 22 11 6 5 28 20 38 +8
5 Edirnespor 21 10 7 4 34 20 34 +14
6 K.Çekmece Sinopspor 22 9 7 6 32 21 33 +11
7 İnegöl Kafkas GK 21 8 6 7 23 23 31 0
8 Artvin Hopaspor 21 7 7 7 26 20 28 +6
9 Mardin 1969 Spor 21 8 9 4 26 23 28 +3
10 Karabük İdmanyurdu Spor 22 8 10 4 20 31 28 -11
11 Talasgücü Belediyespor 22 8 13 1 24 36 25 -12
12 Kırıkkalegücü FK 21 5 11 5 13 26 20 -13
13 Gümüşhanespor 22 3 10 9 14 33 18 -19
14 Malatya Arguvanspor 21 2 15 4 9 33 10 -24
15 Tarsus İdman Yurdu 21 2 16 3 14 48 9 -34
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 11/03/2024 Gaziantep FK vs Beşiktaş
 15/03/2024 Fatih Karagümrük vs Konyaspor
 15/03/2024 Pendikspor vs İstanbulspor
 16/03/2024 Alanyaspor vs Kayserispor
 16/03/2024 MKE Ankaragücü vs Başakşehir FK
 16/03/2024 Adana Demirspor vs Sivasspor
 16/03/2024 Beşiktaş vs Antalyaspor
 17/03/2024 Çaykur Rizespor vs Gaziantep FK
 17/03/2024 Hatayspor vs Samsunspor
 17/03/2024 Kasımpaşa vs Galatasaray
 17/03/2024 Kasımpaşa - Galatasaray Galatasaray ligdeki son 17 maçında hiç kaybetmedi  Galatasaray yenilmez
 17/03/2024 Trabzonspor - Fenerbahçe Fenerbahçe ligdeki son 18 maçında hiç kaybetmedi  Fenerbahçe yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 11/03/2024 Manisa FK vs Ümraniyespor
 15/03/2024 Gençlerbirliği vs Kocaelispor
 16/03/2024 Bandırmaspor vs Eyüpspor
 16/03/2024 Çorum FK vs Manisa FK
 16/03/2024 Göztepe vs Keçiörengücü
 17/03/2024 Bodrum FK vs Boluspor
 17/03/2024 Erzurumspor FK vs Tuzlaspor
 17/03/2024 Giresunspor vs Şanlıurfaspor
 17/03/2024 Ümraniyespor vs Adanaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 16/03/2024 1461 Trabzon FK vs Altınordu
 17/03/2024 Diyarbekir Spor vs Karacabey Belediye Spor
 17/03/2024 Esenler Erokspor vs Nazilli Belediyespor
 17/03/2024 Hes İlaç Afyonspor vs Ankaraspor
 17/03/2024 Kırklarelispor vs Ankara Demirspor
 17/03/2024 Kırşehir Futbol SK vs Bursaspor
 17/03/2024 Serik Belediyespor vs Bucaspor 1928
 17/03/2024 Van Spor FK vs Yeni Mersin İdman Yurdu
 17/03/2024 Zonguldak Kömürspor vs Beyoğlu Yeniçarşıspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 16/03/2024 K.Çekmece Sinopspor vs Kepezspor FAŞ
 16/03/2024 52 Orduspor FK vs Edirnespor
 17/03/2024 Artvin Hopaspor vs Kırıkkalegücü FK
 17/03/2024 Malatya Arguvanspor vs Aliağa Futbol A.Ş.
 17/03/2024 Mardin 1969 Spor vs Ayvalıkgücü Belediyespor
 17/03/2024 Talasgücü Belediyespor vs İnegöl Kafkas GK
 17/03/2024 Tarsus İdman Yurdu vs Gümüşhanespor
 17/03/2024 Artvin Hopaspor - Kırıkkalegücü FK Kırıkkalegücü FK ligdeki son 9 maçında hiç kazanamadı  Artvin Hopaspor yenilmez
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI