gaziantep escort
Metin Gülbay
  Güncelleme: 28-12-2022 12:24:00   24-12-2022 08:50:00

ESKİ TÜRKLER'DE İNANÇ, GELENEK, GÖRENEK 1

Altay yurdunun içi : İç mekân, geometrisi, düzenli ve iyi düzenlenmiş bir mikro kozmos halindedir. Kapı genellikle güneye, güneş yönüne bakar ve ocak “ayıl”ın (yurtun) merkezindedir . Doğu tarafı dişi, batı tarafı erkektir. Ev sahibi ve ev sahibesi, erkeğin solunda oturan kadın ile sizi ocağın karşı tarafından karşılayacaklardır. Aile üyeleri iki yanında, misafirler ise sırtları kapıya dönük şekilde karşılarında oturur. Kuzey tarafında yataklar, kuzeybatı tarafında ise tanrıların tasvirlerine adanmış alan vardır. Batıda ailenin sahip olduğu eşyalar, doğuda mutfak gereçleri depolanır. Bu alandaki her şey kutsaldır ve insanlar ile onu kontrol eden koruyucu ruhlar arasında bir uyum vardır. Ayılın kutsallığını bozan her türlü davranış, ailenin dengesini ve mutluluğunu tehdit eder, merkezde yanan ateş ise nesillerin sürekliliğini ve art arda gelişini, atalar ve torunlar arasındaki bağı temsil eder. Resim Radloff 1893.


Elimde birikmiş çok sayıda not var. 1991’den bu yana biriktirdiğim notlar. Turkleronline.com diye bir web sitem vardı, 2002’de yayına sokmuştum. Türkler eskiden nasıl yaşardı, neye inanırdı, hangi gelenek göreneklere sahipti gibi soruların yanıtlarını merak etmiştim. Aldığım notlar on bir yıl sonra bir siteye dönüştü. Eski Türkler ile başlayıp diğer halkların tarihlerine dek uzanmıştım. Yalnız tarihlerine değil, inançlarına, gelenek göreneklerine kadar ne okuduysam, oralardan yaptığım alıntıları da okurlarla paylaşıyordum.

Turkleronline.com sitesindeki Türkler bölümünde bulunan “İnanç-Gelenek” bölümünden birkaç yazıyı kapsayacak bir seçki oluşturmaya çalışacağım. Başlıklar tamamen bana aittir. Yazarların yapıtlarından bire bir alıntı yapılmıştır. Başlıklar dışında hiçbir sözcük bana ait değildir.

Siteyle ilgili şu bilgileri paylaşmazsam yazı eksik kalacak.

Turkleronline.com Frontpage ile tasarlanmıştı. Tabii çok çok eski ve basit bir sistem olunca şu anda tekrar yayına sokamıyorum. Kapatma gerekçem ise çok komikti. Adını ABD’deki bir firmadan almıştım, on yıllığına, sonra onun şifresini kaybettim. Ad yenileme günü gelince bunu yapamadığım için turkleronline.com adı elimden gitti. Cahillik işte. Site yayından kalktı ama tüm bilgiler bende duruyor tabii. Bir ara turkleronline.net adıyla yayını sürdürdüm ancak Frontpage sistemi okunması çok zor bir siteydi. Sevgili dostum Adnan Genç’in sitenin en çok eleştirdiği yanı buydu. O sevimli tonlamasıyla “okunmuyor yahu, ne yazsak boşuna, şunu bir yenile” derdi. Yenisini yaptıracak gücüm olmadığı için onun yayınını da sürdüremedim. Her neyse, elimdeki binlerce sayfa bilgiyle baş başa kaldım böylece. 2021 yılında kaybettiğim Adnan’ın anıları bende halâ çok taze, bazen boş bulunup dur şunu Adnan’a bir sorayım diye elim telefona gidiyor.

Sitedeki bilgiler gerçekten çok değerli benim için, meraklıları için de çok yararlı olacağına eminim. Tarih alanında yüksek lisans ve doktora çalışması yapan gençler için turkleronline.com sık kullanılan bir siteydi. Birçok doçent ve profesör de kullanıyor ve alıntı yapıyor hatta atıfta bulunuyordu. Siteyi yayında tutamamakla onlara da büyük kötülük ettim, af etsinler beni.

Bu seçki dizisinde aynı konuda farklı savlara rastlayacaksınız. Bu tamamen aynı konuda tarihçilerin aynı düşünceleri paylaşmamalarından, farklı düşüncelere sahip olmalarından kaynaklanıyor, sakın şaşırmayın. Tarih okurken sıkça karşılaşılan bir durumdur.

Bir başka uyarım da şu olacak: Alıntılarda yer alan savlar tamamen tarihçilere aittir. Yanlış olması, zaman içinde yanlışlığının ispatlanmış olması mümkündür. Alıntılardaki savları mutlak doğrular olarak kabul etmeyin lütfen, o tarihçinin o konudaki iddiası/bulgusu olarak kabul edin.

Bu arada görselleri alıntıladığım Radloff ile ilgili de kısa bilgi vermeliyim. Vasili Vasilyeviç Radlof veya Wilhelm Radloff, Alman asıllı Rus doğu bilimci ve Türkolojinin kurucusudur. Radloff, Türk dünyasını değişik yönleriyle araştıran, onları gün ışığına çıkararak Türkoloji tarihinde yeni bir devir açan ve 81 yıllık uzun ömrünün 60 yılını bu çalışmalara adamış bir Türkologdur.

Türkler’de kurt neden atadır?

“Kavmin, hanedanın gerçek adı olan Asena aslında Türkçe kökenden gelmemektedir; her ne kadar Boodberg Asena’nın as’tan, ‘dağı aşmak’tan türediğini ileri sürse de, ilk hükümdarların adları daha çok İran adlarını çağrıştırmaktadır. Köken söylencesinde bu kavim açık gözlü ve kızıl sakallı olarak betimlendiğine göre bu ad ne proto-Türkler’den ne proto-Moğollar’dan olan Vusunlar’dan alınmıştır.

Ana tema, yani suya bırakılan bir oğlan çocuğu ve onu kurtaran bir kadın, bir erkek ya da bir hayvan teması evrensel bir temadır. Bu temayı Nil’e bırakılan ve sonra firavunun kızı tarafından kurtarılan Musa’nın, Tiber Irmağı’na bırakılan ve dişi bir kurt tarafından büyütülen Romulus ve Romus’un öyküsünden tanıyoruz.

20.yüzyılda kimi Türk milliyetçileri ‘etrüsk’ ve ‘türk’ seslerinin yakınlığından yola çıkarak Tu-kiu ve Etrüsk-Roma söylencelerinin benzerliğini kullanarak, atalarının bir bölümünün Roma halkının soyundan geldiğini ileri sürer.

Ata kurda gelince, halkın ve hükümdarın koruyucusu –belki de putudur, her ne kadar puta taparlık burada ortaya çıkmayan bazı yapılar gerektirse de- olacaktır. Altından bir kurt başı bayrak ve sancakları süslemede kullanılır ve kurdun ordunun başında yürüdüğü söylencesinden dolayı, ordunun ön saflarında yürüyen birliklere ‘kurtlar’ adı verilir.

Kağan her yıl ata mağarasında adaklarda bulunur ve imparatorluğun bir ucundan ötekine tüm kavimler dişi kurdu yüceltir ve över, neredeyse tanrısallaştırır. Yaklaşık beş yüz yıl belleklerden silinmez ve her zaman gönderme yapılan kaynak olarak varlığını korurlar, öyle ki Moğol İmparatorluğu döneminde bu imge yeniden ortaya çıkar.

Cengiz Han mitolojisini inceleyenler tarafından bu kurt ‘ata’ ilan edilerek eski ihtişamını yeniden kazanır ve kuşkusuz bu sefer zaferi daha büyük olur.” 1

Iduk ne demektir?

“Iduk mübarek demektir.”

“... Mamafih Türkler’in başka tabiat varlıklarını da ıduk saydıklarını biliyoruz. Mesela Gerdizi İrtiş boylarında yaşayan Kimekler’in bu ırmağı ululadıklarını, ona yükündüklerini, yani secde ettiklerini ve hatta onu kendi rabbleri (huday) tanıdıklarını yazar.”

“Kaşgarlı’da ızuk=ıduk Tağ sözü de geçiyor ve bu sarp ve uzun dağ (el-cebelu’l-mani’u’t-tavilu) şeklinde izah ediliyor. Bilge Kağan’ın da Ötüken Yış’ı (ormanlık dağ; Altın Yış =Altay dağları) ıduk ile vasıflandırdığını gördük. 11. yüzyılın Gazneli müelliflerinden Gerdizi, eski kaynaklara dayanarak aşağı Çu ırmağının sol kıyısındaki köylerden bahsederken bu köylerin yanındaki dağı Türkler’in uğurlu saydıklarını, bu dağın üzerine and içtiklerini ve Ulu Yaradan’ın orada oturduğuna inandıklarını belirtir.

Minorsky’nin de dediği gibi Türgiş hükümdarı Su-lu Kağan’ın korusu bu dağ veya bu dağın bir kısmı olabilir. Taberi, Su-lu Kağan’ın 737 yılında Araplar’a karşı giriştiği meşhur sefer dolayısıyla şunları yazıyor: Ali b.Muhommed yaşlıların şunları anlattıklarını bildirdi. Onlar şöyle söylediler: (Huttal hakimi) İbnü’s-Sai’ci Hakan Ebu Muzahim’e (Su-lu Kağan) mektup yazdı. Biz, Arablar’a sıkıntı verdiği için, bu hakana Ebu Muzahim (zahmet verici) künyesini taktık. İbn Sai’ci Nevaket’te bulunan hakana (Horasan valisi) Esed’in Huttal’a girdiği ve askerini varlığı anlaşılmayacak bir halde dağıttığını bildirdi. Mektub hakana ulaşınca askerlerine hazırlanmalarını emretti. Hakan’ın bir çayırlığı ve bir korusu (dağı) vardı ki, buralara kimse yaklaşamaz, oralarda kimse av avlayamazdı. Bunlar sefer için korunurdu. Sefer zamanı üç gün çayırlık ve üç gün de dağa girilmesine izin verilirdi. Böylece hazırlandılar; av hayvanlarını derilerini sepileyip ondan yancıklarını (azık torbası) yaptılar. Hakan gemli ve eyerli soy atını (berdhun) isteyip bindi, bir koyun kestirip terkiye bağlattı ve içinde bir miktar tuz bulunan keseyi de kemerine soktuktan sonra her askerin böyle yapmasını buyurdu ve ‘Huttal’da Araplar ile karşılaşacağınız zamana kadar azığınız budur’ dedi. 2

Altay yurdu : Yurt gerçek bir minyatür evren olan Altay'ın geleneksel, ilkel kulübesidir. Konik, merkezi bir direk tarafından desteklenir, tıpkı kozmik ağaç Altï Bürlü Bay Täräk'ın gök kubbesini ve gök kubbeyi desteklemesi gibi. Çatı kubbe veya sivri koni biçiminde olabilir. Çatının en tepesindeki delik hem dumanın çıktığı yerdir hem de kutup yıldızına bakar ve şamanın göksel yükselişini yaptığı geçittir. Resim F.W. Radloff 1893.


Allah bizim Tengri dediğimiz yüce Tanrı’dır!

“....13. yüzyıl tarihli bir metinde –İslamiyet’in kabul edilişinden iki yüz yıl sonra- her tür söylevin başlangıç cümlesi Bismillahirrahmanirrahim, ‘Bağışlayan ve esirgeyen Allah’ın adıyla’ şu biçimde yorumlanmıştır: ‘Allah bizim Tengri adını verdiğimiz yüce Tanrı’dır, Rahman ‘Bağışlayan’ demektir.’

Okumayı bilen Müslüman bir Türk’ün hâlâ Tanrı’nın Arapça adını bilmiyor olması olanaklı mıdır! 20.yüzyılda, Sünni hayvan yetiştiricileri göçmen Yörükler, Türkiye’nin güneyindeki ‘Şii’ yani Alevi göçebe ormancı tahtacılar arasında yürüttüğüm araştırmalar sırasında İslamiyet öncesi inanışlarıyla ilgili pek çok özelliğin korunduğunu, en azından Tahtacılar’da Müslüman olgulardan çok dindışı geleneklere rastlandığını gördüm.” 3

Türkler’in dinlere karşı hoşgörüsü sonsuzdu

“Hindistan’da doğmuş olan Budizm’in Çin yönündeki yayılma yollarından biri Orta Asya olmuş; orada sağlam ara durakları inşa etmiş ve bugün artık bildiğimiz gibi ana yollara, M.S. ikinci yüzyıldan başlayarak, Hintli, Parth, Yüe-çi misyonerler salmıştı.

Bunlardan birçoğu, Türkler tarafından nasıl iyi karşılandıklarını anlatan tanıklıklar bırakmışlardır.

574 ile 584 yılları arasında Tu-ku-e’lerin yanında kalmış olan Jinagupta onların arasında serbestçe vaaz vermişti. Prabhakaramistre (626) onlara Budizm’in yasasını öğretti ve onları coşturdu: ‘Hükümdarda, son derece özel bir güven ve uysallıkla karşılaşmıştı.’

Hiuan-Thsang ise, konuğu olduğu bu kimselerin erdemlerini ve anlayışlılıklarını anlata anlata bitirememektedir. Dolayısıyla, demek ki, tıpkı Yahudiler’in, Bizanslılar’ın pogromlarından kaçabilmek için Hazarlar’a sığınmaları gibi bir ara Çinliler’in zulmüne uğrayan Budistler’in Türkler’e sığınmaları için de içlerinde onlara yönelik en küçük bir eğilim bulunması yeterli olmuştu.” 4

Türkler boğa ve ineği tanrının sembolü sayardı

“İslamiyetten önce Türkler’de boğa ve inek cinsinden hayvanlar bir ruhun veya tanrının sembolü olan ongunlardan sayılıyordu. Nitekim İslamiyet’ten sonra tespit edilen rivayetlerde Şamanist Yakutlar boz ineği kutsal ataları arasında sayıyorlardı.

İslamiyet’ten evvelki Türkler’de boğa veya öküzün alplık ongunu veya timsali olduğu da anlaşılmaktadır. Alplık ongunu olan öküz veya boğa dolayısıyla yiğitliğin ve güçlülüğün de timsali olmaktadır. Zaten boğanın adına bazı sıfatlar ekleyerek çocuklara isim verme geleneği Orta Asya’da hala yaşamaktadır.” 5

Fadime Ana eli nedir?

“Doğumu zor olan kadınlar için, bazı köylerde kayın ağacının beş budaklı dalından yapılmış, sembolize bir el vardır. Elin üzeri renkli çaputlarla, madeni takılarla, kokulu kuru karanfillerle donatılmıştır. Buna ‘Fadime Ana Eli’, ‘Meryem Ana Eli’ derler.

Doğumu zorlaşan kadın olunca, bu ağaç el, bir tas suya bırakılır. Ağaç açıldıkça, doğumun kolaylaşacağına, bebeğin su gibi akıp geleceğine inanılır. Zaman zaman, tastaki sudan sancı çeken kadına yudum yudum içirilir.” 6

İslam Türkler’in aklına pek yatmadı ama...

“İslam ölülerin, zaman kaybetmeden törensiz çölde yazısız bir mezar taşı altına gömülmesini gerektirir. Türkler farklı cenaze törenleri düzenlemeyi sevmektedirler, mezarı gösterişli bir biçimde düzenlemekte, yazıtlar yazmakta ve tapınaklar dikmektedirler.

İslam’a göre hayvanların kanları akıtılır, ama bu kanların kullanılması yasaktır. Türklerse kanın bedende kalması gerektiğine inanır ve onların inançlarına göre bir tek damla bile boşuna akmamalıdır.

İslamiyet şans oyunlarını yasaklarken Türkler kadınlarını ve çocuklarını tehlikeye atacak kadar bu tür oyunlara düşkündürler (Irk Bitig). İslamiyet gusül aptesini salık verirken, cinsel ilişkiden sonra vücudun kirlendiğini öne sürerek gusül aptesi alınmasını ve tuvalet ihtiyaçları giderildikten sonra genital organların yıkanmasını zorunlu kılarken, Türkler suyun bedenden çıkan pisliklerle kirletilmesine karşıdır.

Bu çatışmalar kimi zaman Türkler, kimi zaman da İslamiyet lehine çözümlenmiştir. Cenaze törenleri İslam dünyasında bir gelenek olur. Türkler İslamiyet kurallarına göre kurban kesmeye başlar. Gusül aptesi alırlar ya da içlerinden en inatçıları alıyormuş gibi yapar. Aptes almaktan çekinen toplulukların hâlâ var olduğunu gördüm. Bunlar için Alevilik uygun bir sığınaktır, çünkü Alevilik gerekli olduğunda kendini gerçekte olduğundan farklı gösterme yolu olan takiyyeyi kabul eder, hatta salık verir.” 7

İslâm'ın tersine cins ayrımı yoktur, Türkler’de erkek şaman doğum yaptırabilir!

“Türkler kadınların İslamiyet’e karşı konumunu desteklerler, bunu korumak için çok isteklidirler. Hatta kadınların kendi toplumlarındaki konumlarını örnek olarak sunmuşlardır. Bu İranlılar’ı, en azından geleneklerin bu konuda daha özgür olduğu Sogdlar’ı rahatsız etmemiş olabilir.

Uzun süre Şamanizm’in cinsler arasında ayrım yapmamayı yüceltişi yadsınmıştır. Örneğin erkek bir şaman, bir kadın yerine doğum yaptırabilir. Türkçe’de cinsiyet yoktur, yani erkek ya da dişi ayrımı yapmak gerektiğinde cinsiyeti söylemekle yetinirler.

Bu olgular ve benzer örnekler, her iki cinsin eğitiminin aşağı yukarı aynı olduğunu, her cinsin kendine ait, karşı cinsin yerine getirmek zorunda olmadığı görevleri olmasına karşın –kadınlar için çocukları yetiştirmek, dikiş dikmek, iplik eğirmek, inek ve koyun sağmak, erkekler için kısrakları sağmak ve silahları temizlemek gibi- giyimde ve yaşam biçiminde aynı tarzlara sahip olduklarını ortaya çıkarıyor.

Cinsler arasında farklılıkların az olması kadınların dişiliklerini unuttuğu anlamına gelmez. Aksine kadınlara değer verilir ve erkekler her fırsatta bunu dile getirir: (...) Siyah saçları topuklarını saran kadınım (...) yay kaşlı yarim (...) küçük ağızlı (...) sonbahar elmaları gibi yaldızlı gözlü...

Genelde, cinsiyetleri giysiler ardında saklandığından güzel bir kadının göğsüne dalgınlıkla dokunmak uyarıcı bir reflekstir: Bu hareket zamanla bir düğün âdeti olur.” 8

Müslüman olan ilk Türk devleti hangisiydi?

“900’lerde bugünkü Kazan’ın güneyindeki Orta Volga bölgesindeki Bulgar hükümdarı Almış Müslümanlığı resmen kabul ediyor. Bazıları ilk İslamiyet’i kabul eden Türk hükümdarının bu olduğunu söylerler. Tabii bu biraz büyük devlet anlamındadır. Halbuki daha önce Cürcen bölgesinde Emevi döneminin ortalarında bugünkü Türkmenistan’ın güney ucundaki Sul Prensliği kabul etmiştir. Daha sonra Mehdi zamanında Karluk yabgusu Müslüman olmuştur.” 9

Müslüman olmuşlardır ama hala Şamanist dua söylenir!

“Çocuğa ad veren ihtiyar, gerek Şamanistlerde ve gerek Müslüman Türkler’de şu duayı söyler:

Adın Yaşar olsun! Beşik bağın berk olsun!

Arkanda küçük önünde büyük kardeşlerin olsun!

Beşik bağın kopmasın! 

Arka eteklerine davar, at sürüleri bassın! 

Ön eteklerine çocuklar bassın!

Benim gibi ak sakallı, sarı dişli ol! 

Ak dişlerin sararsın, kara saçların ağarsın!” 10

Nevruz, Nawres, Noyruz, Nawrız, Noorus, Nayruz, Naruz...

“Eski Türkler’de İranlılar’ın yıl-başı olarak kabul ettikleri gün Farsça bir kelime Nevruz terimiyle ifade edilmektedir. Kelimenin anlamı Yeni Gün demektir. Nevruz güneşin koç burcuna girdiği gün olup, miladî 22 Mart’a, Rumî 9 Mart’a gelmektedir.

Nevruz Türkiye’de; Sultan Nevruz, Kırım’da Nawres, Çuvaşistan’da Naurus, Azerbaycan’da Norus-Noyrus, Başkurdistan’da Noyruz, Kazakistan’da Nawrız, Kırgızistan’da Noorus, Özbekistan’da Nayruz, Tataristan’da Naruz ve KKTC’de Mart Dokuzu olarak isimlendirilmektedir.

Türkler Nevruz’u Sultan Nevruz olarak kutlamaktadır. Türkler’in Nevruzla ilgili anlatılarının en önemlisi bugünü bir kurban günü kabul etmeleridir. Bu nedenle Nevruz Ergenekon veya Bozkurt bayramı olarak da kabul edilmektedir.

Alevi ve Bektaşiler’de ise Nevruz; Hz.Ali’nin doğum günü olarak kabul edilmektedir. Yine aynı gün Hz.Ali ile Fatma’nın evlendiği gün olarak kabul edilmektedir.” 11

“İslama geçerlerse ne ile geçinirler?”

“Deşt-i Kıpçak’taki Moğol ve Türk göçebeleri arasında (14.yüzyıla doğru Moğollar’ın Türkleşme processus’u artık oldukça derinleşmişti) İslamlık başarı kazanamamıştı. Burada Türk hanlarından birisi tarafından 13. yüzyılda Emevi halifesi Hişam’ın (724-743) elçisine söylenen sözleri hatırlamak kabildir: ‘Türkler arasında ne berber, ne kunduracı, ne terzi vardır; eğer İslamlığı kabul eder ve İslamlığın emirlerine uyarlarsa, ne ile geçinirler?” 12

Ben Metin Gülbay, herkese keyifli bir hafta sonu dilerim.

KAYNAKLAR

1 J.P.Roux, Orta Asya, S.131

2 Faruk Sümer, Eski Türkler’de Şehircilik, S.16-17

3 Roux, Orta Asya, S. 271

4 Roux, Türkler’in Tarihi, S.115

5 Yaşar Çoruhlu, Türk Sanatı’nda Görülen Boğa (öküz, inek) Figürleri’nin Sembolizmi, Türk Dünyası Tarih dergisi Mayıs 1995

6 Sabiha Tansuğ, Anadolu Yaşamında ve Giyiminde Şaman İzleri, 5.Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Maddi Kültür Seksiyon Bildirileri 1997

7 Roux, Orta Asya, S. 272

8 aynı yapıt S.272

9 Ramazan Şeşen, ODTÜ Tartışmaları, 37. Bölüm, 5.11.2000

10 Sabiha Tansuğ, Anadolu Yaşamında ve Giyiminde Şaman İzleri, 5.Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Maddi Kültür Seksiyon Bildirileri 1997

11 Gülsen Balıkçı, Anayurttan Atayurda Türk Dünyası dergisi, Kültür Bakanlığı, Yıl:8, Sayı:19, 2000)

12 A.Yu.Yakubovskiy, Altın Ordu ve Çöküşü, S.99

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARŞİVİ
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 37 32 2 3 89 25 99 +64
2 Fenerbahçe 37 30 1 6 93 31 96 +62
3 Trabzonspor 37 20 13 4 65 48 64 +17
4 Başakşehir FK 37 17 13 7 51 41 58 +10
5 Beşiktaş 37 16 13 8 51 45 56 +6
6 Kasımpaşa 37 15 14 8 60 64 53 -4
7 Alanyaspor 38 12 10 16 53 50 52 +3
8 Sivasspor 37 13 12 12 45 53 51 -8
9 Çaykur Rizespor 37 14 15 8 48 56 50 -8
10 Antalyaspor 38 12 13 13 44 49 49 -5
11 Adana Demirspor 37 10 13 14 52 55 44 -3
12 Samsunspor 38 11 17 10 42 52 43 -10
13 Kayserispor 37 11 14 12 43 55 42 -12
14 Gaziantep FK 37 11 18 8 49 57 41 -8
15 Konyaspor 37 9 14 14 39 50 41 -11
16 Fatih Karagümrük 38 10 18 10 49 52 40 -3
17 MKE Ankaragücü 37 8 13 16 44 48 40 -4
18 Hatayspor 37 8 15 14 43 52 38 -9
19 Pendikspor 37 9 18 10 42 72 37 -30
20 İstanbulspor 37 4 26 7 27 74 16 -47
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 34 24 7 3 77 31 75 +46
2 Göztepe 34 21 6 7 60 20 70 +40
3 Sakaryaspor 34 17 8 9 50 35 60 +15
4 Bodrumspor 34 15 7 12 43 22 57 +21
5 Çorum FK 34 16 10 8 55 36 56 +19
6 Kocaelispor 34 16 11 7 48 41 55 +7
7 Boluspor 34 15 11 8 33 35 53 -2
8 Gençlerbirliği 34 13 9 12 39 33 51 +6
9 Bandırmaspor 34 13 10 11 49 32 50 +17
10 Erzurumspor FK 34 12 11 11 30 34 44 -4
11 Ümraniyespor 34 12 15 7 40 47 43 -7
12 Manisa FK 34 9 12 13 40 40 40 0
13 Keçiörengücü 34 10 14 10 34 43 40 -9
14 Adanaspor 34 11 17 6 28 45 39 -17
15 Şanlıurfaspor 34 9 14 11 32 37 38 -5
16 Tuzlaspor 34 9 14 11 35 47 38 -12
17 Altay 34 5 25 4 16 76 10 -60
18 Giresunspor 34 2 28 4 16 71 7 -55
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 36 26 5 5 83 29 83 +54
2 Van Spor FK 36 24 6 6 63 37 75 +26
3 Bucaspor 1928 36 21 5 10 54 25 73 +29
4 1461 Trabzon FK 36 21 6 9 71 39 72 +32
5 Ankaraspor 36 15 8 13 45 35 58 +10
6 Yeni Mersin İdman Yurdu 36 16 10 10 50 36 58 +14
7 Beyoğlu Yeniçarşıspor 36 15 14 7 47 38 52 +9
8 Karacabey Belediye Spor 36 13 11 12 43 37 51 +6
9 Ankara Demirspor 36 15 16 5 43 46 50 -3
10 Diyarbekir Spor 36 12 15 9 39 41 45 -2
11 Kırklarelispor 36 11 14 11 33 41 44 -8
12 Altınordu 36 10 13 13 45 39 43 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 36 10 14 12 25 38 42 -13
14 Serik Belediyespor 36 10 16 10 29 45 40 -16
15 Nazilli Belediyespor 36 11 16 9 38 57 39 -19
16 Zonguldak Kömürspor 36 11 17 8 41 57 38 -16
17 Kırşehir Futbol SK 36 5 23 8 38 76 23 -38
18 Bursaspor 36 6 22 8 28 64 23 -36
19 Adıyaman FK 36 4 25 7 28 63 19 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 28 22 2 4 67 18 70 +49
2 Aliağa Futbol A.Ş. 28 19 0 9 60 18 66 +42
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 28 15 6 7 40 25 52 +15
4 52 Orduspor FK 28 14 7 7 40 28 49 +12
5 İnegöl Kafkas GK 28 13 7 8 37 30 47 +7
6 Edirnespor 28 13 10 5 45 28 44 +17
7 Mardin 1969 Spor 28 12 11 5 40 34 41 +6
8 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
9 Karabük İdmanyurdu Spor 28 10 13 5 27 44 35 -17
10 Artvin Hopaspor 28 9 12 7 33 29 34 +4
11 Talasgücü Belediyespor 28 10 14 4 34 45 34 -11
12 Kırıkkalegücü FK 28 8 15 5 31 42 29 -11
13 Gümüşhanespor 28 4 14 10 25 49 22 -24
14 Malatya Arguvanspor 28 3 21 4 21 57 13 -36
15 Tarsus İdman Yurdu 28 2 22 4 20 83 10 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 25/05/2024 Sivasspor vs Kayserispor
 26/05/2024 Adana Demirspor vs Başakşehir FK
 26/05/2024 Fenerbahçe vs İstanbulspor (H:1)
 26/05/2024 Hatayspor vs Çaykur Rizespor
 26/05/2024 Kasımpaşa vs Beşiktaş
 26/05/2024 Konyaspor vs Galatasaray
 26/05/2024 Pendikspor vs Gaziantep FK
 26/05/2024 Trabzonspor vs MKE Ankaragücü
 18/05/2024 Kayserispor 2 - 2 Konyaspor
 18/05/2024 Gaziantep FK 3 - 1 Fatih Karagümrük
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 11/05/2024 Kocaelispor 0 - 2 Sakaryaspor
 11/05/2024 Erzurumspor FK 0 - 4 Eyüpspor
 11/05/2024 Boluspor 2 - 1 Çorum FK
 11/05/2024 Göztepe 1 - 1 Bodrum FK
 11/05/2024 Adanaspor 1 - 0 Bandırmaspor
 11/05/2024 Tuzlaspor 1 - 1 Gençlerbirliği
 11/05/2024 Şanlıurfaspor 2 - 0 Manisa FK
 10/05/2024 Giresunspor 1 - 2 Ümraniyespor
 10/05/2024 Keçiörengücü 1 - 1 Altay
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 Hük. Bursaspor 3 - 0 Van Spor FK
 04/05/2024 Altınordu 3 - 3 Ankaraspor
 04/05/2024 Bucaspor 1928 3 - 1 Diyarbekir Spor
 04/05/2024 Serik Belediyespor 0 - 6 Esenler Erokspor
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor 3 - 1 Karacabey Belediye Spor
 04/05/2024 Adıyaman FK 4 - 1 Hes İlaç Afyonspor
 04/05/2024 Ankara Demirspor 5 - 2 Yeni Mersin İdman Yurdu
 04/05/2024 Kırklarelispor 1 - 3 Zonguldak Kömürspor
 04/05/2024 Kırşehir Futbol SK 4 - 5 1461 Trabzon FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor 3 - 4 Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor 2 - 4 Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Artvin Hopaspor 0 - 1 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor 4 - 2 İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu 1 - 1 Karabük İdmanyurdu Spor
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor 1 - 0 Edirnespor
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. 6 - 3 Kırıkkalegücü FK
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI