gaziantep escort

29-04-2020 12:39:27 Son Güncelleme: 29-04-2020 12:42:27

TEKRİKA ROMAN/ GÜMÜŞ POLEN - 06 -

Ufak bir daire oluşturdu taşlardan. Koydu topladığı kabuklarını . Yumuşak gövdeli ağaçlardan. Turuncu gün son kalan nefesini.
TEKRİKA ROMAN/ GÜMÜŞ POLEN - 06 -

VI - FIRTINA

 

Denizin gök ile buluştuğu bayırda,

İksir Ağacı’nın ön tarafında

Başladı PirenSes küçük taşlar taşımaya

Genişten düzlük alana.

İzin istedi taşlardan

Yardım istedi onlardan

O akşamki ayini oluşturmakta...

 

Ufak bir daire oluşturdu taşlardan

Koydu topladığı kabuklarını

Yumuşak gövdeli ağaçlardan

Turuncu gün son kalan nefesini

Yayarken renginin harelerle bulutların arasına

Yaktı PirenSes kabukları taşların ortasında

Karıştı dumanı ağırdan esmeye başlayan rüzgara 

Dönerek kendi içinde yayıldı havaya

Melteme tutunup dolandı topraklarda...

 

Yenik düştü gök kubbedeki mavilik

Varlığı var eden kırmızın son tutkusuna

Mor halkalar sardı turuncu harelerin etrafına

Ve turuncu gün kendini bıraktı ufkun ardında

Başka topraklarda yeniden canlanmaya

Mavinin aydınlık yüzü döndü aniden

Karanlığın sessiz boşluğuna

Geçmişin eridiği

Geleceğin daha gelmediği

Mordan yüzen topraklarda...

 

 

İç çekti PirenSes, bir güne daha elveda dedi;

Külleri örttütoprakla

Teşekkür etti taşlara

Tam üzereydi ki yol almaya

İksir Ağacı durdurdu son anda

‘Kal bu akşam burada

 Fırtına yine yolda

 Güvende olursun dallarımın arasında’;

PirenSes onayladı başıyla

Ve tırmandı yükseklere uzanan daldan sedirine

Uyku yorganı olmak üzereyken

Derinden bir uğultu ile irkildi birden

‘ Başlıyor’, dedi İksir Ağacı sakince

‘ Uzak kal bu masalların hüznüne’

 

Bir anda çarptı suratlarına kavurucu bir hava

İç yakan girişi vardı rüzgarın bu masalının

PirenSes elleriyle kapadı kulaklarını

Masalı dinleyen dallar savrulmaya başladı

Döne döne savruldular rüzgar ile bayılar boyu

Masalın dizeleri geldi dile

Bayırlardaki kayalıkların asık suratlı yüzlerinde

Ağıtlarıyla dillendirdiler göz yaşlarını.

Giderek daha kavurucu oldu

Giderek daha sert

Ansızın bir durup

Sonra yine tekrar edip durdu.

Rüzgarın masalına kapılan her ne var ise

Kavruldu, savruldu

Geçmişin eridiği

Geleceğin daha gelmediği

Mordan yüzen topraklarda

Güney rüzgarlarının hüzünlü gözyaşlarında.

 

PirenSes dalların arasındaki sedirinde

İzledi birer birer olup biteni

Rüzgar masalı ile yakarken dinleyenlerini

Uyku yorganı oldu ağırdan ağırdan...

Güçlüydü İksir Ağacı’nın dalları

Rüzgarın masallarına kulak asmazdı

Güçlüydü kökleri: toprakların bağrına uzanırdı...

PirenSes’in gözleri ağırdan kapandı

Ve düşler diyarındaki yolculuğuna başladı

Fırtınanın kavurduğu o gecede

Geçmişin eridiği

Geleceğin daha gelmediği

Mordan yüzen topraklarda

İksir Ağacın’daki daldan sedirinde.

 

-----
Devamı haftaya
--------

YUKARI