gaziantep escort
17-10-2020 15:27:01 Son Güncelleme: 20-12-2020 14:51:01

COVID’İN GERÇEK YÜZÜ! BİZİ ÖLDÜRÜYORLAR!

"Hayatlarımızı yalnızca ekonomik olarak değil diğer her yönden, insanı insan yapan yerlerinden vurup mahvediyorlar. Yaşam sevincimizi, özgürlüklerimizi, neşemizi, güzelliklerimizi, eğlencemizi çalıyorlar ve bunun ötesinde global ekonomiyi mahvediyorlar."
COVID’İN GERÇEK YÜZÜ! BİZİ ÖLDÜRÜYORLAR!

Amerikan The Trends Journal dergisinin kurucusu Gerald Celente, yaklaşmakta olan bir ekonomik felaket olarak gördüğü olaylar hakkında ilginç yorumlar yaptı. Celente, birçok işletmenin mevcut kilitlenmesine atıfta bulunarak Trends Journal Ekim sayısı kapağında "Bizi Öldürüyorlar" başlığını attı.

Büyük Buhran'dan bu yana en kötü ekonomik felaket olarak gördüğü içinde bulunduğumuz duruma nasıl hazırlandığını da ayrıntılarıyla anlatıyor.

Stansberry Research sunucusu Daniela Cambone ye verdiği röportajda Celente şöyle konuştu:

“Bizi öldürenler politikacılar ve bunu çok fazla değişik yoldan gerçekleştiriyorlar. Dergimizde her zaman okuyucuyu kendileri için düşünmeye teşvik etmişizdir. Diğer herkesin tekrar ettiği şeyleri bir kenara koyup hepimiz kendi aklımız ve mantığımızla düşünmeliyiz.

Gelen sayılara bir bakın. Etrafınıza bakın. Genç bir çocuk olarak anaokuluna gidiyorsunuz ve maske takıyorsunuz. Herkes takıyor. Ya da gençsiniz, dışarı çıkmak sosyalleşmek iyi vakit geçirmek istiyorsunuz. Ama yapamazsınız çünkü artık hepsi yasak. Partiye, bara, arkadaşlarınızla eğlenmeye, dans etmeye gidemezsiniz, hatta sarılmak bile yasak. Öpüşmek zaten yok.

Hayatlarımızı yalnızca ekonomik olarak değil diğer her yönden, insanı insan yapan yerlerinden vurup mahvediyorlar. Yaşam sevincimizi, özgürlüklerimizi, neşemizi, güzelliklerimizi, eğlencemizi çalıyorlar ve bunun ötesinde global ekonomiyi mahvediyorlar.

İçinde bulunduğumuz durumun ve kabullenmenin modern dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiştir. Tüm işletmelere, esnaf kapılarına kilit koydular bir de utanmadan ‘batan işyerleri toplamın yalnızca %60’ı’ diye açıklama yapıyorlar. Sayılara bakalım. Uluslararası seyahat yalnızca %85 azalmış, bu süreçte normal diyorlar. Geri gelecekmiş her şey. Bu gerçekten çılgınlık ve dahası global bir çılgınlık.

Peki bu süreçte hükümetler ne yapıyor? İnsanları eve tıkıp işletmeleri yine kapatıyorlar. Ne olmuş? Vakalar artmış. 1-50 yaşları arasında virüse yakalanırsanız iyileşme oranı yalnızca %99.8. Virüs İtalya’da ilk patladığında ölenlerin ortalama yaşı 80 idi. Bundan kimse bahsetmiyor. Milyonlarca ocak yıkıldı, milyonlarca işletme battı. Bundan da bahsedilmiyor. İşte bu sebeplerden dolayı söylüyorum: Bizi çok farklı şekillerde tekrar tekrar öldürüyorlar! Özgürlük, kaybedilecek bir şeyi farklı şekilde söylemek haline geldi…”.

Sunucu Daniela Cambone ise bir çok insanın tam tersine inandığını, hükümetlerin halklarını korumak amacıyla maske takma ve eve kapanma zorunluluğu getirdiğini ve bu uygulamaların hayat kurtardığını ifade ediyor.

Celente yanıt olarak şöyle diyor: “ Dünya Sağlık Örgütünden Hastalık kontrol ve önleme Merkezlerine kadar istediğiniz kurumun istediğiniz araştırmasına bakın. Takılan maskelerin hiçbir fonksiyonu yok. Bu psikolojik bir bariyer, bilimsel değil. Maske taktırıp eve hapsedenler kim? Politikacılar. Benim küçüklüğümde okullarda bomba alarmı tatbikatı yapılırdı. Her an savaş gelebilir, politikacılar hep korku salarlar. Bomba alarmında sıraların altına girerdik böylece hipotezde hayatımız kurtulurdu. Maske takmak da aynı şey. Bizi zorladıkları şeylerin bilimsel hiçbir kanıtı yok. Ev tecriti uygulamayan ülkelere bakalım, Beyaz Rusya, İsveç ve diğerleri. Sayılar aynı, ev ya da sokak… İnsanların eve kapanması ne işlerine yarıyor peki? Ekonomi durduğu için sürekli para basıyorlar. ABD 2020 senesinde şimdiye kadar basılmış dolara eşit para bastı. Bu da dünya ekonomisine yansıyor ve diğer para birimlerini çökertiyor. Biri dışında: Çin Yuan’ı. Çinliler dünya ekonomisinin asla eskisi gibi olmayacağını biliyor.

Ekonomileri içe döndü ve kimseye ihtiyaçları yok, Çin nüfusu 1.4 milyar. Hindistan, Güney Afrika ve aklınıza gelebilecek bütün hükümetler IMFten borç alıyor. Sonunda ne olacak peki? İnsanlar her şeylerini kaybettiklerinde ve kaybedecek bir şeyleri kalmadığında, sokaklara dökülecekler, ayaklanmalar çıkacak. Bunu bastırmak için çözüm nedir? Para.

2020 yılında Çin dışında dünyanın tüm ülkeleri negatif gayri safi yurtiçi hasıla gösterecek. 20. Yüzyıl ABD’nindi. 21. Yüzyıl ise Çin yüzyılı. Çinlilerin ekonomisi iş yaparak, ABD ekonomisi savaş ile döndü. Çocuk muyuz da kanacağız, dünya ekonomisi durmuş ama borsada havayolları, gemi filolarının hisse senetleri aşı bulunacak diye artış gösteriyor. Bizimle resmen dalga geçiyorlar.

Kişisel olarak bir kurtarıcımız olacaksa bu da gümüş ve altına yatırım olur. 1978 den beri altına yatırım yapıyorum yani benim keyfim yerinde. Kim tahmin ederdi ki dünya metropolü New York sokakları bir gün bomboş olacak. Virüs ilk başladığında yazmıştım, insanlar nüfusu kalabalık şehirlerden göç edecek diye. Hem virüs korkusundan ve hem de şiddet ve suç oranı artacağından, ekonomi dur noktasına geleceğinden dolayı.

Şu anda bu yazdıklarım gerçek oldu. Sokaklar bomboş. Sinemalar battı ve kapandı. Eğlence merkezleri, ticari binalar batık durumda. Disney tek bir parkta 28.000 kişiyi işten çıkardı. Bu görülmemiş bir olay. Politikacılar virüse karşı savaş başlattı ama bir çıkış stratejileri olmadan. Virüsün başlangıcına bakın, hiçbir politikacı ya da hükümet bu işin içinden nasıl çıkılacağı hakkında tek kelime etmedi. Sizi eve kapatıyoruz dediler. Hepsi bu.

Sokağa çıkma yasakları devam ederse, dünya üzerinde cehennem yaşanacak. Küçük esnafın istisnasız hepsi batar. Bu da büyük ölçekli işletmelerin daha da büyüyeceği anlamına gelmiyor mu sizce? Milyarderler daha da zengin, halkın geri kalanı ise köle olacak. Optimistik olmanın tek yolu insanların hayattan zevk aldığını görmektir. Ama size denklemi söyleyeyim… Covid bizi depresyona depresyon ise yeni dünya düzenine götürüyor. Bunları ben uydurmuyorum, müzik ve hatta şarkı söylemek bile yasaklanmış durumda. Sarılmak, öpüşmek yok. Her şey virüsün yayılmasına çanak tutabilir. Rönesans’ta insanların kendilerini ifade etmelerini sağlayan şey neydi? Sanat. İnsan ruhunun temellerini yıkmaya, bizi dize getirmeye çalışıyorlar.

Bundan sonra ya özgürlük için savaşacağız ya da köle olacağız. Söyleyeceklerim bu kadar.”

 

YUKARI