gaziantep escort
11-04-2020 20:53:20 Son Güncelleme: 13-04-2020 18:17:20

SANAT DÜNYASININ SONU MU GELİYOR?

Sanat eleştirmeni Jerry Saltz, Korona virüs salgınının sanat dünyasının aktörlerini nasıl etkileyeceğini masaya yatırdı. Galeri ve müzelerden müzayede evleri ve sanat eğitimi veren okullara kadar sanat kuruluşlarını neler bekliyor? Hayatının merkezine sanatı alan insanların yaşamında neler değişecek?
SANAT DÜNYASININ SONU MU GELİYOR?
 
Vulture.com’da yayımlanan “Sanat Dünyasının Son Günleri…ve Belki de Yenisinin İlk Günleri” başlıklı yazının böyle bir başlıkla okurun gözünden kaçması zor. Sanat eleştirmeni Jerry Saltz, kaleme aldığı yazıya, sanat dünyasının pandemi sonrası ayakta kalacağına dair iyimserliğinin bu hafta itibarıyla neden yok olmaya başladığını anlatarak başlıyor. Sebepleriyle birlikte Covid-19 salgınından sonra gerçekleşmesi olası senaryoları irdeliyor.
 
Sanat dünyasındaki mevcut durumun pandemi öncesinde de çok parlak olmadığını belirten Saltz, “Üç, altı veya aşının bulunma sürecine bağlı olarak 12, 18 ay içinde bu darboğazın dışında kalan müzeler, sanat galerileri ve iş üreten sanatçılar olacak. Ama böyle bir kopmanın sanat dünyasında gittikçe daha fazla hakim olan eşitsizlikleri de arttıracağından endişe ediyorum…” diyor. Saltz’a göre bu, mega galerilerin ve ‘yıldız’ sanatçıların hayatta kaldığı, onlarla diğerleri arasındaki uçurumun derinleştiği bir sanat dünyasına işaret ediyor. Bu senaryoda bir kısım galeri ve sanatçınınsa adeta görünmez hale gelmesi kaçınılmaz.
 
Salgın eşitsizlikleri derinleştirecek
 
Öte yandan Jerry Saltz, tüm bunların pandeminin sonlanma süresiyle ilişkili olduğunu söylüyor. An itibarıyla Güney Kore’de Korona virüs sonrası normal hayata dönüş başlamış olsa da, Saltz’a göre Amerika Birleşik Devletleri’nin bu krize başarısız yanıtı, kapanmaların daha uzun süreli olacağını gösteriyor. Eleştirmen, düşüncelerini yeme-içme ve sanat dünyası arasında yaptığı bir kıyaslamayla netleştiriyor: “Şef David Cheng’in tahminine göre bu süreç sonlandığında restoranların yüzde 90’ı yeniden açılmayacak. Şef, yeme-içme sektörünün 1990’lara, internet öncesi, çeşitliliğin olmadığı günlere döneceği kanısında. Eğer restoranlar bu kadar kırılgan durumdaysa, çok daha küçük ve daha kırılgan olan sanat dünyası korkunç kayıplar yaşayabilir.”
 
Saltz, yazısına sanat dünyasında işlerin ‘besin zincirinin en tepesinde’ olmayanlar için halihazırda sallantıda olduğunu anlatarak devam ediyor. Çok sayıda galerinin artan giderler ve dünyanın dört bir yanındaki sanat fuarı, bienal ve sergilere katılım için ödenen ücretler nedeniyle ekonomik sıkıntıda olduğunu; sanatçılarınsa küçük ölçekli sanat galerilerini mega galeriler için bıraktığını anlatıyor. Ve sonuç: Covid-19 bu durumu 100 misli artıracak! Saltz’ın cümleleriyle devam edelim: “Pek çok galerinin altı aylık kapalı kalma sürecini atlatmaya yetecek nakit rezervi yok. Ya da açılıp virüsün geri gelmesi durumunda sonbahar-kış döneminde benzer bir durumu tekrar yaşayacak güçleri yok. Öyle ki The Wall Street Journal’ın haberine göre birçok kuruluşun bir aydan uzun süre devam etmeye yetecek nakit rezervi yok. Pek çok sanat galerisi hazırlıklı değil. Bunların birçoğu kapanacak. Sanat galericiliği alanında pek çok çalışan çoktan işten çıkarıldı. Eğer sanat dünyası için tahliyelere karşı tedbir alınmazsa, kısa dönemli kira indirimleri ya da kamu desteği gibi teşvikler verilmezse Şef Chang’in restoranların yüzde 90’ının kapanacağına ilişkin tahmini, çağdaş sanatın ana dağıtım aracı olan sanat galerileri için de geçerli olabilir.”
 
Sırada sanat eğitimi veren okullar var. Geçtiğimiz hafta 150 yıllık tarihe sahip San Francisco Sanat Enstitüsü’nün sonbahar dönemi için gelen sınıf olmayacağını açıkladığını hatırlatan Saltz, sanat eğitiminin pahalılığının da altını çiziyor. Bu kurumlarda çalışan binlerce kişinin yanı sıra pek çok sanatçının gelirini bu kurumlarla işbirliği yaparak sağladığına dikkat çekiyor.
 
Müzayede evleri ayakta kalacak
 
Sanat fuarları ve müzayedelerin akıbeti nasıl olacak? Jerry Saltz, Art Basel ve Frieze haricindekilerin geleceğinden büyük umutla söz etmiyor. Müzayedeler içinse olumlu konuşuyor: Sanal ortamda gerçekleştirilmeye müsait oldukları için, sanat dünyasının ayakta kalanları olacaklar.
 
Ya yazarlar? Sanat dergileri ve blogların yaşaması, reklam verenlerin varlığına bağlı. Saltz, bu noktadan hareketle akla gelebilecek soruları sıralıyor: “Peki reklam verenler bu mecralarda neyin reklamını yayınlayacak? Galeriler pandemi öncesi anlaşma yaptılarsa, gerçekleşmeyen sergilerinin reklamları için ödeme yapacaklar mı? Sanat yayınları personellerine ve yazarlarına ücret ödeyebilecek, genel masraflarını karşılayabilecek mi?” Şu günlerde galeri ve bloglar düzenli yazı içeriği paylaşıyor, çevrimiçi sergi gezme imkanı ya da canlı yayın gibi deneyimler sunuyor. Bunlar morali yüksek tutmaya yarıyor ama çok az maddi kazanç getiriyor.
 
Sıra müzelere geldiğinde, müzelerin kapalı olduğunu hatırlatan Jerry Saltz, pek çok müzenin şimdiden geniş çaplı işten çıkarmalara başladığını söylüyor. Örnekler endişe verici: Metropolitan Sanat Müzesi tahmini kaybını 100 milyon dolar olarak açıklarken the Hammer Museum 150 part time çalışanını işten çıkarmış; Massachusetts Çağdaş Sanat Müzesiyse 135 çalışanın işine son veriyor. Tabii müzelerin düşünmesi gereken başka giderleri de var. Çoğunun koleksiyonların bakımı için restorasyon bölümleri var. Elektrik faturaları, sigorta primleri gibi diğer birçok gider kapısı… Saltz, Metropolitan Sanat Müzesi, the Getty, MoMA( Modern Sanat Müzesi) ve benzerleri dışında kalan çoğu müzenin böyle bir süreci atlatmaya yetecek kadar bağış desteğine sahip olmadığına dikkat çekiyor. Yıllık faaliyet bütçesini kendi çalışmalarından oluşturması gereken kuruluşların darboğaza gireceğini ekliyor.
 
 Virüs sanatı öldürmez
 
Sanatın, onu destekleyen sektörden daha büyük ve derin olduğunu hatırlatan eleştirmene göre sanat, ancak yaratımına vesile olan tüm sorular yanıtlandığında, bütün keşifler gerçekleştirdiğinde yok olabilir. Sanatçıların hayatında nasıl değişiklikler olacak öyleyse? Şu anki durumda sanat eserlerinin üretildiği ortamın değiştiğine dikkat çekiyor. Geçmişteki gibi büyük stüdyolarda, yardımcı personellerin desteğiyle değil, şimdi küçük alanlarda, örneğin mutfak masasında, aile üyeleriyle bir aradayken sanat eseri üretiyor sanatçılar. Jerry Saltz, “Mağara dönemlerinde de insanların içinde yaratıcılık vardı… Virüsler sanatı öldürmez” dese de çok başarılı sanatçıların bile sınırlarının zorlanacağını saklamıyor.
 
Tanınmış sanat eleştirmeni yazısını, sanat dünyasının adaptasyon yeteneğini kaybettiğine dair endişesini paylaşarak sonlandırıyor. Koşullar ne olursa olsun, büyüyerek ve daha meşgul hale gelerek adapte olmaya çalışan sanat dünyasının bu yanıtının yaşadığımız kriz için doğru olmadığını söylüyor. Ve sanatın sıradışılık, risk alma, adaptasyon ve direnişle ilgili olduğunu hatırlatıyor.
 
ÇEVİRİ: ÖZGE TABAK
 
artdogistanbul
YUKARI