gaziantep escort
06-02-2020 14:23:32 Son Güncelleme: 30-07-2020 15:49:32

ÜZGÜN ÖĞRENCİLER İÇİN SAKİNLEŞME EGZERSİZİ

. Amaç, öğrenciyi kendi kendini regüle edebileceği (duygularını düzenleyebileceği) bir zihin yapısına yönlendirmek olmalıdır, ancak bir öğretmen bunu nasıl başarabilir?
ÜZGÜN ÖĞRENCİLER İÇİN SAKİNLEŞME EGZERSİZİ

Öğrencilerimizin çoğu zaman stresli ve endişeli bir halde olduklarını gözlemleriz. Bu durumlarını fark etmemizi sağlayan en belirgin işaretler; uygunsuz davranışlar, öfke patlamaları, negatif yorumlar ve yerinde duramama, bacak sallama ve yumruk sıkma gibi anksiyete kaynaklı hareketler olarak ön plana çıkar. Bu uyarılar çözülmesi gereken acil sorunlar olarak ele alınmalı ve eğitimcilere harekete geçmeleri gerektiğini bildirmelidir. Amaç, öğrenciyi kendi kendini regüle edebileceği (duygularını düzenleyebileceği) bir zihin yapısına yönlendirmek olmalıdır, ancak bir öğretmen bunu nasıl başarabilir?

Öncelikle, öfke patlaması yaşadığı sırada bir öğrencinin içinde neler olup bittiğine göz atalım. Bu durumdayken, tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızda hayatta kalmamızı sağlayan kortizol adlı hormon bolca salgılanır. “Stres hormonu” olarak da anılan kortizol, kendimizi koruma becerimiz için oldukça önemli bir etkendir. Stres verici durumlar yaşadığımızda, kortizol salınımı hızlı tepkiler vermemizi mümkün kılar, ancak bir bedeli vardır; beynimizin optimal düzeyde işlev göstermesini olumsuz yönde etkiler.

Şöyle düşünün: Okyanusta bir sörf tahtası üzerindesiniz ve o mükemmel dalganın gelmesini bekliyorsunuz. Biraz uzağınızda size doğru yaklaşan bir köpekbalığı yüzgeci görüyorsunuz. İşte o an, vücudunuzda kortizol ve adrenalin olmak üzere iki adet hormon salgılanıyor ve “savaş, kaç ya da don” tepkisini veriyorsunuz: Köpekbalığıyla savaşabilirsiniz, olabildiğince hızlı bir şekilde kaçmaya çalışabilirsiniz veya donakalır ve köpekbalığının size olan ilgisinin sonlanmasını umut edersiniz. Tepkiniz ne olursa olsun, yükselen kortizol seviyesi sebebiyle kendinizi stres, endişe, belirsizlik ve korku dolu bir an içinde bulursunuz.

Şimdi bu senaryoyu bir öğrenme ortamına uyarlayalım. Diyelim ki iki öğrenciniz önceki dersin sonunda fen bilgisi sınavlarından düşük puan aldıklarını öğrendiler. Bu, yaklaşmakta olan köpekbalığı gibi bir ölüm-kalım meselesi değil belki, ancak fizyolojik tepki aynı. Öğrencilerin kortizol seviyeleri yükselir ve endişelenirler, açık ve bilinçli düşünmeyi desteklemeyen bir zihin durumuna giriş yaparlar. Bir sonraki İngilizce derslerine girdiklerinde, öğrencilerin üzgün oldukları yüzlerinden okunur. Bir öğrenci doğrudan sırasına yönelir ve ağlarken, diğeri kitaplarını yere fırlatır ve masasına vurmaya başlar. Bu nedenle de, öğretmenlerin bu işaretleri dersten önce fark etmeleri büyük önem taşır. 

Stres tepkisi ve beyin

Genç beyin, yalnızca yetişkinlerin bakış açısından değil aynı zamanda öğrencilerin kendileri tarafından da genelde kafa karıştırıcı ve karmaşık bulunur ve yanlış anlaşılabilir. Öğrencilerin kendi beyinlerinin nasıl işlediğini anlayabilmeleri için onlara beynin bazı bölümlerini ve işlevlerini açıklamak faydalı olacaktır. Öğrencilerinizi zorlamamak adına amigdala, prefrontal korteks ve hipokampüs hakkında bilgi vermeniz yeterli gelecektir.

Amigdala, gerekli olduğunda hızlı tepkileri – savaş, kaç ya da don –  yönlendirir. Amigdala bir tehdidin varlığını sezdiğinde, karar verme ve problem çözmeyi yöneten prefrontal korteksten ve ayrıntıları hatırlamak ve anıları saklamaktan sorumlu olan hipokampüsten daha hızlı davranır. Yani, bilimsel ve teorik düşünme için en gerekli olan beynin bu iki bölümü amigdala tarafından devre dışı bırakılır. Sonuç olarak da endişeli, stresli ve korkmuş bir zihin durumu zayıf kararlar vermeye, net düşünememeye ve dürtüsel davranışlara yol açabilir.

Sağlığımız için kendimizi nasıl rahatlatacağımızı öğrenmek şart. Yazının devamında açıkladığımız teknik, negatif dürtüleri ve duyguları azaltmak için tasarlandı ve öğrencilerle paylaşılabilir. Amaç, öğrencileri daha düzenli düşünmeye ve öğrenmeye yönlendirmek.

Sakinleştirme tekniği

İngilizce dersindeki iki üzgün öğrenciye geri dönelim. Henüz çalışmaya hazır değiller, ama öğretmenleri yalnızca birkaç dakika ayırarak onları sakinliğe yönlendirebilir.

Bu süreç dört ila altı dakika arası sürmeli ve öğrenci odaklı olmalıdır. Aşağıda öğretmenin her bir aşamada neler söyleyebileceğiyle ilgili örnekler mevcut, ancak bu ifadeleri size doğal gelecek şekilde uyarlamalısınız. 

Eğer sınıfınızda yardımcı bir öğretmen daha varsa, üzgün görünen öğrencinizi koridora veya sınıfınız içindeki sakinleşmeye uygun bir alana çağırabilirsiniz. Ya da bunu tüm sınıf için bir ders başlangıç aktivitesine dönüştürebilir ve endişe sahibi her öğrenciye yardım edebilirsiniz. Öğrenciler, cevaplarını sesli şekilde paylaşmak yerine kendi içlerinde düşündükleri bu sakinleşme yöntemini veya çalışma kağıdını tamamlamak gibi sınıfça yapılan bir etkinliği seçebilirler.

Öğrenciye sakinliğini geri kazanması için zaman tanıyın: “Epey üzgün olduğunu fark ettim. Dürtülerini yönetmek için bir dakika boyunca yavaşça nefes almaya çalışalım.” diyebilirsiniz.

Öğrencinizi, düşüncelerinin ve duygularının farkına varmaya yönlendirin: Örneğin, “Beyninde ve vücudunda neler oluyor şu an? Bana nasıl hissettiğini ve ne düşündüğünü söyle. Sakinliğe odaklanmaya hazır mısın?” diyebilirsiniz.

Öğrencilerinizin düşüncelerini yönlendirmesini sağlayın: “Gözlerini kapa, yavaşça nefes al ve seni mutlu eden bir şeyi düşün. Büyükannenin taze pişirdiği kurabiyeleri ne kadar çok sevdiğini söylemiştin bana. Sakin bir halde büyükannenin evine girdiğini ve kurabiyelerin kokusunu aldığını düşün. Fırından yeni çıkmış kurabiyelerin tadına bak ve sıcaklıklarını hisset.” diyebilirsiniz.

Öğrenciye sakinleşme konusunda pozitif geri bildirimler verin: “Şimdi gözlerini aç. Nasıl hissediyorsun? Toparlanmak için daha fazla zamana ihtiyacın varsa bana söyleyebilirsin. Bu aşamaya geldiğin için kendini mutlu ve heyecanlı hissetmelisin.”

Öğrencinize yeniden odaklanması için biraz daha zaman tanıyın: Örneğin, “Kendine biraz zaman ver ve kendin için bir şey yap. İstersen dışarı çıkıp yürüyebilir ve temiz hava alabilirsin ya da bana geçen akşam oynadığın beyzbol maçından bahsedebilirsin.” diyebilirsiniz.

Öğrencinin geleceği düşünmesini sağlayın: “İlerleyen zamanlarda yanında ben yokken böyle hissettiğinde, düşüncelerinin ve davranışlarının kontrolünü eline almak ve toparlanmak için kendine ne söylersin?”

Kaynak: https://www.edutopia.org/article/de-escalation-exercise-upset-students?fbclid=IwAR3YkPa1Sv2h-4Xkwuqy8neKMaInnx4RCfUCWxu6MiqbcrQEeTeEilNLDjs

  •   Etiket
YUKARI