Gülşen Yegen
  28-02-2023 15:40:00

ATROPOS HAYAT İPLİĞİNİ KESMEDİ

Yunan mitolojisinde Kader Tanrıçaları olan Moiraların nerede yaşadıkları bilinmez. Bazen gökyüzünde yaşarlar, bazen yeryüzünde. Her biri kendi görevini titizlikle yapan üç kız kardeştir Moiralar. İnsanın hayat ipliğini Klotho eğirir. Lakhesis iyi ya da kötü kaderi dağıtır. Atropos ise ölüm kararını verdiğinde Klotho’nun eğirdiği yaşam ipliği keser. Görev dağılımını titizlikle uygulayan Moiralar birbirinin işine karışmazlar, müdahale etmezler. Bir kişinin hayat ipliğini ne zaman keseceğini sadece Atropos bilir. Karar verdiğinde de kimse engelleyemez.

Birkaç yıl önce Adıyaman’a öğretmen eğitimine gittiğimde tanıdım onu. Daha önce öğrencilerimin liderliğinde darama çalışmasına katılmıştı ve hedeflerinden biri de yaratıcı drama lideri olmaktı. Ancak covit 19 pandemisi bir çoğumuzun bazı hayallerinin sonuçlanmasına engel oldu. 4 günlük eğitim sürecinde birkaç kez atölye çalışmama katıldı. Bize Adıyaman’da rehberlik yaptı. Adıyaman Müzesine, Şire pazarına götürdü. Ardından evine davet etti. Eskiden Ermeni Mahallesi olan, şimdilerde halk arasında Gavur mahallesi diye anılan, çok katlı binalar arasında güneş görmeden yürünen sokakta, çok katlı binalardan birinin giriş katındaydı evi.  Sokak güneş görmese de onun yüreğinin sıcaklığıyla ısınan, sevimli ve düzenli bekâr evinde keyifle sohbet ettik. Ayrılacağımız gün İhsan Oktay Anar’ın Galiz Kahraman adlı kitabını hediye etti, en sevdiği kitaplardan birisiymiş ve artık ben de olmasını arzu etmiş. Tayin isteyip başka bir ile geçmek istiyordu. Sonrasında pandemi, hayatın getirileri derken haberleşemedik.

6 Şubat 2023 tarihinde, sabah 04.17 de meydana gelen deprem 10 ili etkiledi. Yıkıma neden olduğu illerden biri de Adıyaman’dı. Nedense başlangıçta Adıyaman’ı atladılar. Zaten yerine getirilemeyen düzenli ve koordineli çalışma Adıyaman’a çok geç ulaştı. Birçok yerde olduğu gibi yerel halk, kendi olanaklarıyla enkazlara ulaşmaya çalıştı. Gazeteler yazdı, TV’ler aralıksız yayın yaptı. Her birimiz yemek yerken suçluluk duyduk, elimizden geldiğince yardım etmeye çalıştık.

6 Şubat sabahı depremi öğrendiğimde bölgede yaşayan, telefonla numaraları bende olan çocuklarıma/öğrencilerime ulaşmaya çalıştım, her birine mesaj yazdım. 3 gün içinde büyük çoğunluğundan bir şekilde yanıt aldım. Gaziantep’ten artık Ankara’da yaşadıkları haberini aldım, oh dedim. Hatay’dan güvende ama evsiz oldukları haberlerini aldım, canları sağ ya gerisi önemli değil dedim. Sadece Adıyaman’dan yanıt alamadım. Bir yandan umarım tayini çıkmıştır ve artık orada değildir diyor, bir yandan da gitmiş olsa yanıtlardı, yanıt vermediğine göre orada olmalı diye yüreğim burkuluyordu.

20 gün sonra, nihayet dün yanıt geldi. Mesajda aynı zamanda bir de youtube linki yer alıyordu. Mesajında enkaz altından 5 gün sonra çıkartılabildiğini, tedavisine devam edildiğini söylemiş. Önce aradım, konuştum, sesini duydum. Hikâyeyi gereksiz uzatıp yaşadıklarını anımsatmadan kısaca dinledim ve şükrettim. Sonra başlığı “ Mucizenin adı: Özlem Öğretmen” olan videoyu izledim. İzlerken iki gözüm çeşme gibi aktı, yüreğim mutlulukla taştı.

Özlem Ayan Adıyaman’da bir öğretmen. Bu ülkenin çocuklarına eğitim veren, ışık olan biri. Aynı zamanda hakemlik yapıyor. Okumayı, sporu, sanatı seven bir birey. Bu niteliklerine şimdi bir özellik daha eklendi. 31 yaşında, yaşama sımsıkı bağlı, güçlü bir genç kadın. Özlem öğretmen öylesine güçlü ki, oturduğu bina tümüyle onun üstüne yıkıldığı halde, o yaşamdan vazgeçmedi. Oturduğu sokakta tek bir ev ayakta kalmamış ama o bir süre önce içinde güvenle oturduğu dairesinin üstüne yıkılan binadan sağ olarak çıkmayı başardı. Amasra’dan gelen madenciler, onu bir baba şefkatiyle sarıp, yıkıntıların altından çıkartmışlar. Kolunda ezikler olduğu için kendi vücudundan doku alınarak, doku nakli yapılmış. 107 saat süresince kıpırdayamadan, bir lokma bir şey yemeden, yaşamdan vazgeçmeyen bu güçlü genç kadın için nedir ki bu ameliyat. Sürecin bedeninde oluşturduğu hasarlar iyileşecek. O yaşama yeniden sımsıkı sarılacak. Daha çok çocuğa, gence ışık olmaya devam edecek. Biliyorum ki bizim yollarımız bir gün yine birleşecek, belki bu günleri anlatarak birlikte ağlayacağız ama çokça güleceğiz.

Yazının girişinde Moiraların birbirlerinin işine karışmadığını yazmıştım. Ancak sanırım bu kez Kloto, daha çok iplik eğirerek daha büyük bir yumak yapmak istemiş. Lakhesis kaderini tam biçimlendiremediğini söylemiş. Bu nedenle Atropos’un Özlem öğretmenin ipliğini kesmesine engel olmuşlar. İyi ki öyle yapmışlar.

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI