gaziantep escort
Metin Gülbay
  Güncelleme: 01-05-2022 10:06:00   10-09-2021 22:03:00

LİKYALILAR, LUVİLER, İYONLAR 2

Anadolu'nun en eski halklarından Luviler'i tanımaya ve onların diğer halklarla ilişkilerini öğrenmeye yönelik sorularımı yanıtlayan Prof. Dr. Fahri Işık ile söyleşimin ilk bölümünü geçen hafta yayımlamıştık. Şimdi sıra ikinci bölümde. Keyifli okumalar...

- Likya sözcüğü ilk kez ne zaman kullanılmış oluyor yani?

- M.Ö. 8. yüzyılda Homeros'la beraber.

- Ondan önce Likya diye bir sözcük yok.

- Yazı yok çünkü. M.Ö. 1200 ile M.Ö. 750 arasında Ege’de yazı yok, 9. yüzyılda Frigler'de var.

- Ama Luvilerin de bir yazısı var..

- Tabii hiyeroglif yazısı var, kendi buluşları. Bakın o çok ilginç. Hititlerin hiyeroglifi Luvi hiyeroglifidir. Hititler açık alandaki kaya yazıtlarını hep Luvi hiyeroglifiyle yazar. Çivi yazısı sadece devlet arşivlerinde, yani tabletlerde kullanılmıştır. Bu şunu da gösteriyor ki Luviler sadece kıyıda değil Orta Anadolu'da da vardı. Hitit kaya anıtlarının bir amacı var, oradaki egemen kimdir, bunu göstermek. Hitit yazısının halka yönelik olanı Luvi hiyeroglifi ise, bu  Luvi kültürünün gücünü gösterir. Bu resim yazısı nereden geldi, şimdi o tartışılıyor.

- Birilerinden almışlar diye mi tartışılıyor?

Prof.Dr. Fahri Işık

- Hayır kendi yaratısı. Eğer bu coğrafyada yaşamasa, nerede yaratabilir bunu? Hatta diyorlar ki, Göbeklitepe'deki** küçük buluntular üzerinde çiziktirilmiş işaretler var, bu işaretler ola ki  Luvi yazısının başlangıç aşamasındaki ilkel şekli olabiliri düşünmeye başladı kimi bilimciler.

- Yani milattan 10 bin yıl önceye gidiyor olabilir...

- Ama tabii kanıtlamak çok zor. Bir şeyler var ama, resim yazısına yönelik olarak, düşünceyi resimler dışında çizgiyle, işaretlerle anlatmaya yönelik bir çaba var orada. İşte Luvi hiyeroglifinin ortaya çıkmasını bu çabada arıyorlar. Benim yazdığım ve önemsediğim bir durum var, Luvilerin M.Ö. 3.bin yıldan önce de Anadolu’da var olduğuna ilişkin...

- Lafı ağzımdan aldınız, Luvilerden önce kimler vardı ya da var mıydı Anadolu'da?

- Bizim bir amacımız vardı. Bunu öğrenmeye yönelik olarak Patara'da ve Tlos'ta olduk.

- Okurlara yardımcı olmak için Patara'nın Likya Birliği'nin başkenti olduğunu söyleyelim.

- Evet evet, aslında Likya-Pamfilya çifte eyaletinin de başkenti, Dalaman Çayı’ndan Manavgat Çayı’na uzanan toprakların. 1988’de Patara’da kazıya başladık, Tlos'taki yüzey araştırmasını da 2005 yılında kazıya dönüştürdük. Likya uygarlığı üzerindeki bilinmezleri, geçmişi, tarihi üzerindeki karanlığı sadece bu iki kent aydınlığa çıkarabilirdi. Çünkü Tlos Hitit metinlerinde  Dalawa diye geçer.  Talawa (Likçe), Tlos (Yunanca). Bazı Hitit metinlerinde hatta Lukka ülkesi yerine Dalawa ülkesi denir, Ksantos Vadisi yani.

Homer ve Herodot’ta da Likya bu Vadi’dir. Bu vadiye Hititler bu kadar önem veriyorsa eğer, üstelik Lukka ülkesine Dalawa ülkesi diyorsa, Tlos çok önemli olmalıydı. Patara'nın önemi zaten Likya’nın ana limanı önemindeki haliçten kaynaklanıyordu. Bugün herkesin kabul ettiği bir şey var. Likya bölgesinde, yani Tlos, Pinara, Ksanthos ve Patara gibi en büyük dört kenti barındıran Homeros’un ve Herodot’un Likyası Ksantos Vadisi'nde erken ne varsa, dışarıdan gelen, ticaretle gelen, ister malın kendisi ister etki, Patara limanı olmadan gerçekleşemez. Bu liman Vadi’yi dünyaya açıyor. Bu nedenle bu iki kenti biz çok önemsedik, yanılmadığımızı da gördük.

Savunmaya elverişli dağlık arazi yapısı ve Eşen Vadisi’ne hakim konumuyla öne çıkan Tlos Antik Kenti. Fotoğraf: Metin Gülbay, 2018.

Daha önce 1950’den beri Fransızlar çalışıyordu Vadide. Bizim yabancılardan yana bir sorunumuz yok, uygarlık, kültür bütün dünyanındır, herkesindir, buraları bize sadece emanettir, pahalı bir mirastır, bilimsel yönden bunu herkes paylaşabilir. Ama biz 1988’de Likya’dayken bütün Likya’nın “kesin” tarihini Ksanthos ve Letoon’da kazı yapan Fransız meslektaşlarımız belirlemişti. Tarih, M.Ö. 8. Yüzyıl sonundan erkene inmiyordu. Bizimle Patara’nın ve Tlosun tarihi M.Ö. 6. bine ve Ksanthos Vadisi’nin tarihi 9. bine inince ve de Yunan-Likya uygarlığı, Anadolu-Likya’ya dönüşünce düşündüm ki keramet bizde olamazdı.

- Ne anlama geliyor bu, açar mısınız biraz?

- Demek istediğim o ki bilginin peşine düşülmemiştir. Yunan hayranlığıyla yarattıkları 200 yıllık dogmanın bir hedefi olarak Likya'nın Yunanlığı istedikleri bir sonuçtur çünkü.  Eğer Ksantos Hitit metinlerinde Awarna olarak biliniyorsa ve Likçe adı Arnna ise, bey kalesini kaya tabana kadar açtığında Geç Tunç Çağ yerleşimini, yani Awarna’yı bulamamışsan, yerleşimin başka yerlerinde aranması beklenirdi onun.

Likya'nın bu başat kentinde M.Ö. 700’den önceki zamanlardan bir şeylerin olmaması mümkün mü? Bir taş balta bulunmuş mutlaka M.Ö. 1200 öncesi yaşamın varlığına iz veren, o da kalenin aşağısında nehir kenarında... Bu iz kentin başka yerlerinde sürülmeliydi, bu yapılmamıştır. Biz her iki yerleşimde de “Likya karanlığını” aydınlatmak için bir arkeoloğun öncelikli görevi olarak dip tarihin peşinde olduk ve bulduk. Bizim Patara ve Tlos'ta kent içinde, Girmeler Mağarası ile vadide açtığımız yol Likya'nın yolunu açtı. Bugün artık kimse Likya uygarlığına Yunan uygarlığı diyemiyor. Kimse ilk M.Ö. 700’lerde Yunan etkisiyle ortaya çıkan, Anadolu’ya yabancılaşan bir uygarlık da diyemiyor. Bu uygarlık yerli Anadolu uygarlığıdır. Yaratıcı İyonyalı ustalara Yunandır deniyordu,  İyonların da Yunan olmadığı anlaşıldı.

Peki nedir Likya'da Yunan olan, yabancı olan? Zaten kendi kapalı coğrafyada öncelikle geçmişe bağlılık aranır. Biz bunu bulduk. Bizden önce M.Ö. 700’den erken bir Likya yok deniyordu. Peki M.Ö. 2.bin yılda Lukka var mı? Vardı ama, onlara göre arada 400-500 senelik bir karanlık vardı. M.Ö. 1200-700 arasındaki bu karanlıkta geçmişle bağ kopmuştu, 7. yüzyılda Rhodoslu Yunanlar başta olmak üzere, burayı uygarlaştırdı, buraya kültür getirdiler. Patara'da biz şimdi 6.bin yıla geldik, Tlos'ta de öyle. Ksantos Vadisi'nde Girmeler mağarasıyla 9.bin yıla gelindi, Göbeklitepe zamanına. Ara ara boşluklar var. Ama onları önemsemiyorum, zamanla dolacak. Eğer Girmeler mağarasında oturan ilk insan bu yaşama elverişli Ksantos Vadisi'nde sürekli ise o zaman onun sonraki çağlarda, en son Demir Çağı Likyasında, aynı halk olduğunu düşündürür.

Luvi yazısı 1812'de keşfedildi.

Eğer Lukkalar ve Likyalılar Luvi halklarından aynı boy iseler, Luvilerin başlangıçtan beri bu vadide yaşadığını, yerli olduğunu gösterir. Kültürde, sanatta, düşüncede süreklilik buna götürüyor gibi. Aynı şeyi ben Pamfilya'da da düşünmekteyim. Diyeceğim,  bu halkların dışarıdan gelme olasılığı, yerli olma olasılığından çok daha az. Ksantos Vadisi'nde yapılacak olan kazılar zamanla mutlaka yeni veriler ortaya koyacak ve o yeni veriler aynı halkın sürekliliğini de ortaya koyacak. Çünkü çok önemli bir yol gösterici var önümüzde, çok değerli bir bilim insanı Bahadır Alkım diyor ki, "Anadolu'da prehistorik dönemden 2.bin yıl içlerine kadar farklı etnik kültürlerin yaşadığı ve yarattığı bir uygarlık vardı. Bu uygarlıkların biri diğerini etkiledi. Bunlar bir bütün oluşturdu. Bu bütüne Anadolu Uygarlıkları diyebiliriz."

Efendim bu şu halktandı, bu öbür halktandı değil. Bunu sen ne Yunanistan'da ne İtalya'da ne dünyanın başka bir yerinde görebilirsin. Bu kadar bin yıllık süreçte halkların biri diğerini etkileyerek bir bütün oluşturmaları ve o uygarlığa Anadolu Uygarlığı denmesi, işin özü bu. Bahadır hocamın bu deyişini göz önüne alırsak Likya'da 9 bin yıllık bir süreklilik beklenir.

- 9.bin yıl dediğiniz kesinleşmiş değil ama, bir varsayım koyuyorsunuz ortaya?

- Hayır 9. bine inildi, kazıyla ortaya çıkan bulgularla bu tarih kesin.

- Luvice bir şey bulundu mu?

- Hayır canım yazı mı var ki bulunsun? Anadolu'da 2.bin yıldan önce yazı yok ki. Asur koloni döneminde Asur çivi yazısı vardı, yayılmadı, ilk defa 1700'lerde Hititlerle başladı yazı. Zaten yazı olsa kolay. Bu nedenle diyorlar ki biz yazı olmadığı için Çatalhöyük'te Hacılar'da Alacahöyük, Beycesultan ya da Troya'da yaşayan insanların kimliklerini bilemiyoruz. Ama yazı ortaya çıkınca görüyorsunuz ki Luvi dili bütün Anadolu’ya yayılmış. Yani geçmişten gelen bir şeyler de aranmalı bunda. E bu bir rastlantı mıdır? Yazı ortaya çıktığında bu halkların özellikle Luvi çevresinde toplanması bir rastlantı mıdır? Zaten bilim insanları Anadolu'nun eski dönemlerini, yaratılara, düşünceye dayanarak süreklileştiriyor.

- Benim bilgilerimle çelişen bir şey var izninizle onu sorayım. Hep biliriz ki 50-60 bin yıl önce Homo Sapien Afrika'dan yola çıkıp önce Asya'ya sonra oradan aşağı inip Hindistan'a gitti. Orada Hint Avrupa kavimlerinin nüvesini oluşturdu. Belki bir on bin yıl sonra da kuzeyden ya da Kafkaslardan Avrupa'ya geçtiler. Ama siz diyorsunuz ki Hint Avrupalılar Anadolu'daydı, Anadolu'dan geçtiler batıya.

Anadolu'nun batısındaki kentler Luvilerin kurduğu kentlerdir.

- Hayır elli bin yıl önce öyle bir şey yok. Yani Anadolu'da Dursunlu'da 600 binli yıllar saptandı, Yarımburgaz'da 500 binli yıllar saptandı, Mehmet Özdoğan özellikle Trakya'da yaptığı kazılarda kültürün olduğu gibi Anadolu üzerinden Avrupa'ya batıya gittiğini ortaya koydu. Batılı bilim insanları da aynı şeyi söylüyor. Burada bir sorun yok. Ben Batı Uygarlığı’nı yaratan İyonlar Yunan değildir dediğimde çıkıyor sorun. Sorunuz aslında uzmanlığım dışında. Kendi alanımda bile çok az şey bildiğimi şu anda yazdığım kitaptan anlıyorum. 1995'te aynı konuda makale yazmışım, Allahtan ki büyüklenip de büyük söz söylememişim, yanlışa girmemişim...

- Peki Yunanların Anadolu ile bağını nasıl kuruyorsunuz?

- Bir tek yazıyla kuruyorum. Dil ikinci dil.

- Yunanların bir ortaya çıkışı var ama...

- Yunanlar kendi toprağında ortaya çıkıyor Hellas'ta.

- Onların Anadolu ile bağını nasıl kuruyorsunuz?

- Ortak olan Ege Denizi üzerinden ticaretle, o ticaret ile bu yazı Yunanca oldu. Onlar M.Ö. 1450 dolaylarında Girit'i ele geçirince, Thera volkanının patlamasıyla Girit yerle bir olduğunda bunu fırsat bildiler. Girit, deniz imparatorluğu kurmuştu, onun da mirasına kondu Akhalar. Bu yolla yerli Anadolu halklarının aksine denizci bir halk oldular. O zamandan başlayarak tüm kıyılarda, Akdeniz ve Ege kıyılarında Yunan tüccarlar...

- Koloniler kurdu...

- Güney İtalya ve Sicilya’da var kolonileri. Marmara ve Karadeniz'deki seksen kadar koloninin kurucusu Milet’tir. Yunanlar Doğu Akdeniz’de kurdularsa ticaret üssüdür o. Koloni bir tek Anadolu'ya has çok şükür, bu coğrafyada başka yerde Yunanlar koloni kurmuyor, Anadolu'nun kıyıları koloni oluyor, neden? Çünkü Anadolu'nun batısında bugünkü Batı uygarlığı yaratıldı, ona sahip çıkmak bütün dertleri.

- Koloni sözüne niye karşı çıkıyorsunuz?

Homeros yalnızca Grek kuvvetlerini değil, Troyalılarla işbirliği yapan ittifak birliklerini de sıralar. Bu ülkeler Hititlerin batısındaki komşularıyla ve deniz kavimleriyle ilgili bildiklerimize benzerlik gösterir. Grek kuvvetlerinin gemilerinin listesi yüzlerce kitapta yer alır ama Troyalıların müttefikleri hakkında bir tane bile bilgi yoktur.

- Öyle bir şey yok ki, Yunanların Anadolu’da önemsenecek kolonisi yok ki. Byzantion dendi, bugünkü İstanbul, onlar gelmeden Sarayburnuna, önceden yerli yerleşim vardı orada da.

- Batı Anadolu'da var ya...

- Nerede var?

- Batı Anadolu kıyılarında...

- Koloni değil ki onlar, yoğun ticaretle iç içe yaşanan yerli Anadolu kentleri diyorum ya...

- Yunanlar hiçbir şekilde Anadolu'ya geçmediler mi diyorsunuz?

- MÖ 5. yüzyılda sözde Perslere karşı koruyucu kisvesiyle uzaktan egemen olmaya çalıştılar, sevilmediler. İskender’i diyorsan, Makedon o. Kıbrıs bile ticaretle Yunanlaştırıldı, Yunan olmadı. Girit de öyle. Eskinin hangi zaman diliminde bir Yunan Krallığı ya da Yunan Birliği var oldu ki? Yunan Devleti yoktu, kent devletleri vardı. Kıbrıs ve Girit'in tarihi Yunanlar Ege’ye inmeden binlerce yıl eskiye, Neolitik zamanlara iner, kendi özgün yazıları özgün dilleri, kültür ve sanatları vardı. Denizlere egemenliğin, ticaretin gücüyle onlar da Demir Çağı içlerinde Yunancaya döndü.  M.Ö. 7. ve 6. yüzyılda temelden seksen yeni kent kuruluyor Marmara ve Karadeniz'de, bunu kuranlar Miletliler. Milet'in adı Millawanda, bunlar Luvi. Milet kolonilerinin tümüyle bir Milet projesi olduğunu, Yunanistan'la ilişkisi olmadığını sadece Karyalılar'ın katıldığını, Norbert Ehrhardt’ın geniş kapsamlı kitabı dünyaya tanıttı. M.Ö. 8.yüzyılda Homer diyor ki Milet ve çevresinde Karca, Luvicenin kolu, konuşulur.  M.Ö. 5.yüzyılda Heredot da aynı şeyi söylüyor. Milet'te, Priene'de, Myus ve Mikale yarımadasında halk Yunanca konuşmaz demeye getiriyor. Thales'in babasının adı Heksamyes ise ve yine ön Sokratik düşüncenin yaratıcısı Prieneli Bias'ın babası Teutames ise ve bu isimler Luvice ise...  Oğullar nasıl Yunan olur, oraları nasıl Yunan kolonisi olur? Batılıların kazılarıyla ilgili demin biraz ağır konuştum, ama asıl mesele o değil, mesele M.Ö. 1500'lerden başlayarak ve özellikle 1200-500 arası Batı Anadolu’da buldukları her şeyi tek doğrulu bir Yunan gözüyle yorumlamalarında. Değerlendirdikleri her şey tek yönlü, tek doğrulu. Buna ne kadar bilim denebilir, ben diyemiyorum.

Sanki burada başka bir halk yok,  sanki 12.yüzyılda savaştan canlarını kurtaran Yunanlar Anadolu’ya sığındığında ne Priene vardı, ne Milet vardı, ne Efes vardı, ne Foça vardı, hiçbiri yoktu, sanki onlar bomboş toprağa, kültürsüz bir ülkeye geldi... böyle bir şey olabilir mi yahu? Daha sonra Persler egemen oluyor Anadolu'ya yani Lidyalılar'dan sonra, Persler'den sonra İskender geliyor, İskender  Yunanla ilgisi olmayan bir Makedon Krallığı’nın başı. Sonraki iki yüzyıl zaten Makedonlar egemen tüm coğrafyaya, Ege ve Doğu Akdeniz coğrafyasına, sonra Roma geliyor. Peki Yunan nerede? Bizans mı Yunan, hayır. Bizans diye bir şey yok, onlar kendilerini Romaioi diye nitelendiriyor, yani Romalı. Tüm yazıtlar öyle, Bizans Batılıların uydurduğu bir ad. Onlar kendilerine Romaioi diyor.

Antik döneme ait tanınmış Pauly ansiklopedisinde, "1850'li yıllara kadar İstanbul'daki Rumlar kendilerini Romalı olarak nitelendirirdi" diye yazar. Ondan sonra Batılılar Bizans diye olmadık bir şey yarattılar. Peki Romaioi neyle bağlantılı, Rum ile bağlantılı, oradan uyarlanmış. Biz onun için Rum demişiz onlara. Niye Yunanı Rum'dan ayırıyoruz? Neden oradakine Yunan diyorsun da buradakine Rum diyorsun? Ya da Kıbrıs'takine Rum diyorsun? Çünkü farklı halklar. Bizim Rum dediklerimiz Yunanistan'dan gelenler değil, M.S. 4.yüzyıldan bu yana Hıristiyan olan yerli Anadolu halklarıdır. Karadeniz'den Akdeniz'e kadar. Ege’den Kapadokya’ya, her taraf. Eğer İslam dini önceden gelmiş olsaydı bunlar Müslüman olacaktı. Adı Ahmet, Mehmet olacaktı ama hiçbir zaman onlar Arap olmayacaktı. Çünkü Selçuklular zamanında da dil bakımından büyük bir tehlike yaşandı. Türkçe tam ortadan kalkıyordu ki Orta Asya'dan yeni göç dalgası geldi Moğol akınlarından kaçarak, böylece halk yeniden Türkçeye tutundu. Yoksa devletin resmi yazı dili, edebiyat dili Farsça, medrese dili Arapça, böyle gidiyordu her şey. Ama o zaman ne Selçuklu ne Osmanlı bir Pers, bir Arap olmayacaktı. Bu nedenle İyon Yunan değildi ki Rum da Yunan olsun.

- Luvi Araştırmaları Merkezi'nden size ulaşan oldu, kontak kuran oldu mu?

- Oldu oldu, beraber çalışmak istiyorlardı hatta Zürih'teki merkezlerine de gittik... Biz kendi toprağımızın kültürünü ve sanatını Atatürk'ün izinde ve herkesten bağımsız olarak kendimiz ortaya koyacağız. Bizim görevimiz bu. Yıllardan beri gördüğüm tek şey var, yabancı Anadolu'da kazı yapar, eyvallah, yabancı Anadolu üzerine yazar eyvallah, ama ben bugün hiçbir yabancının acaba şunu da sorgulasak mı ki, bu böyle olabilir mi ki dediğimde, Yunan odaklı olandan öte düşündüğüne tanık olmadım. Onlar demeyince bizimkiler de demiyor tabii. Oraya bağlıyız. Peki nerede Atatürk'ün bilimde de bağımsızlık ilkesi? Nerede bu toprağa kültürüyle ve geçmişiyle, insanıyla sahiplik? Peki zor mu bu iş, hayır. Bugün Likya uygarlığına Yunan uygarlığı diyen yok. Bir iki iflah olmaz var Anadolu'da ne bulursa Yunan’ın hizmetine adanmışlıkla yorumlayan ya da umduğunu bulmamışsa susmayı yeğleyen.

M.Ö.1190 yılında hızla yıkılan Hititlerin aksine Luvi kültürü aniden ortadan kaybolmadı, 500 yıl daha devam etti.

Başkalarının günahını almayayım böyle bir iki sözde bilimci tipi var. Asıl mesele, emeği sömürtmeme meselesi, hakkın sahibine iadesi meselesi. Mustafa Kemal'in izinden sapmama, yani bilimde de bağımsız olma ve kendine güvenme meselesi. Eğer 1990'a kadar, Likya toprağında M.Ö. 7. yüzyıla kadar bir şey yok da şimdi 6.bin yıla, 9. bin yıla inmişsek, Akdeniz Üniversitesi'nin ve Patara kazılarının bilim insanlarıyla ve bu dünyada kabul görmüşse artık, bu iş bitmiştir. Niye Anadolu geneline yaymayalım bunu? Niye bize miras kültürleri başkasından öğrenen olalım, onlara sahipliğin sorumluluğuyla ve özgüvenle öğreten biz olmayalım?

- Türk arkeologları özgüven içinde değil mi diyorsunuz?

- Haşa, diyemem bunu, çünkü Erzurum'a gitmemiş olsaydım ben de aldığım eğitim gereği Doğu Yunancı olarak kalacaktım. Kimseyi suçlamıyorum. Arkadaşlar Doğu’dan ayrıldığında mecburen Prehistorya ve Ön Asya dersleri vermeye başlayınca kurabildim bu bağlantıları, yoksa göremezdim. Görüşlerim bilinsin, bilgi paylaşılsın diye, yazdığım Almanca makaleleri kendi dilimize çevirerek kapsamlı bir kitap yaptım. Salt bu nedenle arkadaşlarıma bir serzeniş hakkım var, çünkü emeğe hürmeten okuyup beni eleştirmeleri lazımdı, bunu yapmadılar. Hiç kimsenin o kitabı eleştirmeden eski bildiğini okuma ve okutma hakkı olmamalı.

- Anadolu Uygarlığıyla ilgili kitabı diyorsunuz.

- Evet, "Uygarlık Anadolu'dan Doğdu" kitabı. İki yıl emek verip kendi Almanca makalelerimi Türkçeye çevirdim ki ülkemde de bilinsin de, sorgulansın da, eleştirilsin de ortak bir noktaya varılsın diye bekledim. Ya yanlıştır görüşlerim ya doğruyumdur. Ama yaprağını bile açmadan... beni üzüyor. Batıyı anlarım da 200 yılın yanlışından dönmenin açmazı nedeniyle, bizimkileri anlamakta zorluk çekiyorum. Ben de 1980'e kadar hep Doğu Yunan dedim İyonlara, yazdıklarım da dediklerim de ortada zaten. Ama bir bilim insanı farklı bir şeyler görüyorsa ve onu da sağlam temellere oturtmuşsa... o zaman doğrusun ya da yanlışsın süreci başlamalı. Yani tv'lerde tartışılmalı, bilimsel toplantılar düzenlenmeli, söylediklerim sıradan şeyler değil.

- Hiç kimse de bir şey demedi mi?

- Alkış çok ama kritik yok, destek yok. Yine batıdan gelmeye başladı olumlu mesajlar. Batı Anadolu'da bir Yunan kolonizasyonu olmadığı ve Yunan olan o çanak çömleklerin de ticaretle geldiği bugün kabul görüyor. Nostoi ana başlıklı kapsamlı bir kitap var 2015'te basıldı, İngilizce, Koç Üniversitesi’nin düzenlediği ve Yunan kuruluşlarının da büyük destek verdiği büyük bir kongrenin bildirileri var orada. Anadolu Ege kıyılarında ve adalarda yapılan kazıların ilgilendiğim belirleyici dönem içindeki sonuçlarını içeriyor, Geç Tunç Çağı, Erken Demir Çağı. Orada hep benim dediklerim var, ama hiçbir dipnotta yokum ben. Belli ki doğru yoldayım. Ama bu tartışılarak bilinmeli, derdim o. Ama herkes susunca, olumsuz tek eleştiri gelmeyince ve makalelerim, üzülerek söylemeliyim ki İyonların Anadoluluğu gerçeğini içlerine sindiremeyen İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü dergisi dışında, hiç tereddütsüz basılınca yolumun doğru olduğu kanısı pekişiyor bende. Yoksa ben bu söyleşiyi bugün yapamazdım.

- Bu söyleşi için çok teşekkür ediyorum.

Ben Metin Gülbay, herkese keyifli bir haftasonu dilerim.

* Görseller (Fahri Işık görseli hariç) https://www.youtube.com/watch?v=Z2y03V7kWa0&ab_channel=LuwianStudies adresinden alınmıştır. Tlos görseli Metin Gülbay arşivindendir.

** Göbeklitepe'deki kült yapıların tarım ve hayvancılığa yakın olan son avcı grupları tarafından inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Diğer anlatımla Göbekli Tepe, çevredeki oldukça gelişmiş ve derinlik kazanmış bir inanç sistemine sahip olan avcı-toplayıcı gruplar açısından önemli bir kült merkezidir. Bu durumda bölgenin en erken kullanımının Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ’ın (PPN, Pre-Pottery Neolithic) A evresine (MÖ 9.600-7.300), yani günümüzden en azından 11.600 yıl öncesine dayandığı ileri sürülmektedir. (https://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6beklitepe)

 

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARŞİVİ
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 29 25 1 3 64 17 78 +47
2 Fenerbahçe 29 24 1 4 76 23 76 +53
3 Trabzonspor 29 15 10 4 49 37 49 +12
4 Beşiktaş 28 14 10 4 39 32 46 +7
5 Kasımpaşa 29 12 10 7 50 51 43 -1
6 Başakşehir FK 29 12 11 6 37 33 42 +4
7 Çaykur Rizespor 29 11 12 6 33 46 39 -13
8 Antalyaspor 29 9 9 11 33 32 38 +1
9 Sivasspor 29 9 9 11 35 39 38 -4
10 Adana Demirspor 29 8 9 12 42 38 36 +4
11 Samsunspor 29 10 13 6 35 38 36 -3
12 Alanyaspor 29 8 9 12 37 42 36 -5
13 Kayserispor 29 10 10 9 36 42 36 -6
14 Konyaspor 29 7 11 11 30 41 32 -11
15 MKE Ankaragücü 29 6 11 12 34 38 30 -4
16 Hatayspor 29 6 11 12 33 40 30 -7
17 Fatih Karagümrük 29 7 14 8 33 37 29 -4
18 Gaziantep FK 28 7 14 7 31 41 28 -10
19 Pendikspor 29 6 15 8 33 61 26 -28
20 İstanbulspor 29 3 19 7 22 54 13 -32
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 26 20 5 1 61 21 61 +40
2 Göztepe 26 17 5 4 45 15 55 +30
3 Kocaelispor 26 13 7 6 39 29 45 +10
4 Sakaryaspor 26 12 6 8 39 28 44 +11
5 Bodrumspor 26 12 7 7 34 18 43 +16
6 Çorum FK 26 12 8 6 40 25 42 +15
7 Boluspor 26 12 8 6 25 27 42 -2
8 Bandırmaspor 26 11 7 8 35 21 41 +14
9 Gençlerbirliği 26 9 7 10 29 26 37 +3
10 Erzurumspor FK 26 9 7 10 25 21 34 +4
11 Keçiörengücü 26 8 11 7 24 33 31 -9
12 Ümraniyespor 25 8 11 6 28 36 30 -8
13 Manisa FK 25 6 9 10 27 27 28 0
14 Tuzlaspor 26 7 13 6 26 42 27 -16
15 Adanaspor 26 8 15 3 21 38 27 -17
16 Şanlıurfaspor 26 5 12 9 17 30 24 -13
17 Altay 26 5 18 3 12 53 15 -41
18 Giresunspor 26 2 20 4 12 49 7 -37
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 28 20 4 4 63 24 64 +39
2 Van Spor FK 28 18 5 5 45 29 59 +16
3 Bucaspor 1928 28 16 3 9 40 17 57 +23
4 Yeni Mersin İdman Yurdu 29 15 5 9 42 22 54 +20
5 1461 Trabzon FK 28 15 6 7 52 29 52 +23
6 Ankaraspor 29 13 6 10 37 25 49 +12
7 Ankara Demirspor 28 13 12 3 34 31 42 +3
8 Beyoğlu Yeniçarşıspor 28 12 12 4 33 28 40 +5
9 Diyarbekir Spor 28 11 10 7 31 27 40 +4
10 Karacabey Belediye Spor 29 10 10 9 28 26 39 +2
11 Nazilli Belediyespor 29 10 12 7 35 46 34 -11
12 Hes İlaç Afyonspor 28 8 11 9 17 27 33 -10
13 Kırklarelispor 29 8 12 9 22 34 33 -12
14 Altınordu 28 7 11 10 31 28 31 +3
15 Serik Belediyespor 29 7 12 10 22 31 31 -9
16 Zonguldak Kömürspor 28 6 15 7 27 48 22 -21
17 Kırşehir Futbol SK 29 5 18 6 26 55 21 -29
18 Bursaspor 28 4 16 8 20 47 17 -27
19 Adıyaman FK 29 3 21 5 19 50 14 -31
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 21 16 1 4 43 9 52 +34
2 Aliağa Futbol A.Ş. 22 15 0 7 38 11 52 +27
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 22 11 5 6 27 17 39 +10
4 52 Orduspor FK 22 11 6 5 28 20 38 +8
5 Edirnespor 21 10 7 4 34 20 34 +14
6 K.Çekmece Sinopspor 22 9 7 6 32 21 33 +11
7 İnegöl Kafkas GK 21 8 6 7 23 23 31 0
8 Artvin Hopaspor 21 7 7 7 26 20 28 +6
9 Mardin 1969 Spor 21 8 9 4 26 23 28 +3
10 Karabük İdmanyurdu Spor 22 8 10 4 20 31 28 -11
11 Talasgücü Belediyespor 22 8 13 1 24 36 25 -12
12 Kırıkkalegücü FK 21 5 11 5 13 26 20 -13
13 Gümüşhanespor 22 3 10 9 14 33 18 -19
14 Malatya Arguvanspor 21 2 15 4 9 33 10 -24
15 Tarsus İdman Yurdu 21 2 16 3 14 48 9 -34
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 11/03/2024 Gaziantep FK vs Beşiktaş
 15/03/2024 Fatih Karagümrük vs Konyaspor
 15/03/2024 Pendikspor vs İstanbulspor
 16/03/2024 Alanyaspor vs Kayserispor
 16/03/2024 MKE Ankaragücü vs Başakşehir FK
 16/03/2024 Adana Demirspor vs Sivasspor
 16/03/2024 Beşiktaş vs Antalyaspor
 17/03/2024 Çaykur Rizespor vs Gaziantep FK
 17/03/2024 Hatayspor vs Samsunspor
 17/03/2024 Kasımpaşa vs Galatasaray
 17/03/2024 Kasımpaşa - Galatasaray Galatasaray ligdeki son 17 maçında hiç kaybetmedi  Galatasaray yenilmez
 17/03/2024 Trabzonspor - Fenerbahçe Fenerbahçe ligdeki son 18 maçında hiç kaybetmedi  Fenerbahçe yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 11/03/2024 Manisa FK vs Ümraniyespor
 15/03/2024 Gençlerbirliği vs Kocaelispor
 16/03/2024 Bandırmaspor vs Eyüpspor
 16/03/2024 Çorum FK vs Manisa FK
 16/03/2024 Göztepe vs Keçiörengücü
 17/03/2024 Bodrum FK vs Boluspor
 17/03/2024 Erzurumspor FK vs Tuzlaspor
 17/03/2024 Giresunspor vs Şanlıurfaspor
 17/03/2024 Ümraniyespor vs Adanaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 16/03/2024 1461 Trabzon FK vs Altınordu
 17/03/2024 Diyarbekir Spor vs Karacabey Belediye Spor
 17/03/2024 Esenler Erokspor vs Nazilli Belediyespor
 17/03/2024 Hes İlaç Afyonspor vs Ankaraspor
 17/03/2024 Kırklarelispor vs Ankara Demirspor
 17/03/2024 Kırşehir Futbol SK vs Bursaspor
 17/03/2024 Serik Belediyespor vs Bucaspor 1928
 17/03/2024 Van Spor FK vs Yeni Mersin İdman Yurdu
 17/03/2024 Zonguldak Kömürspor vs Beyoğlu Yeniçarşıspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 16/03/2024 K.Çekmece Sinopspor vs Kepezspor FAŞ
 16/03/2024 52 Orduspor FK vs Edirnespor
 17/03/2024 Artvin Hopaspor vs Kırıkkalegücü FK
 17/03/2024 Malatya Arguvanspor vs Aliağa Futbol A.Ş.
 17/03/2024 Mardin 1969 Spor vs Ayvalıkgücü Belediyespor
 17/03/2024 Talasgücü Belediyespor vs İnegöl Kafkas GK
 17/03/2024 Tarsus İdman Yurdu vs Gümüşhanespor
 17/03/2024 Artvin Hopaspor - Kırıkkalegücü FK Kırıkkalegücü FK ligdeki son 9 maçında hiç kazanamadı  Artvin Hopaspor yenilmez
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI